Hepimiz doğduğumuz yıla göre belirli bir kuşağa temsil ediyoruz. Tabii ki her kuşağın da dönemsel standartlara göre kendine has özellikleri bulunuyor. Bu kuşaklardan biri de son yıllarda adını daha sık duymaya başladığımız Z kuşağı.
“Peki, Z kuşağını neden bu kadar sık duymaya başladık?” diye merak ediyorsanız aslında bunun sebebi artık bu kuşakta bulunan bireylerin çocukluktan çıkıp farklı alanlarda kendi sorumluluklarını almaya başlamış ve çalışma hayatında aktif olmalarından kaynaklı diyebiliriz. Artık bir iş yerinde çalışan genç çalışanların pek çoğu Z kuşağından oluşuyor. Bu nedenle çalışma hayatının dinamikleri de bu kuşağın özelliklerine göre yeniden şekilleniyor. Çünkü Z kuşağının iş hayatından beklentisi, diğer her kuşakta olduğu gibi oldukça farklı. Peki, ister bir yönetici olun isterseniz işletme sahibi, bu farklılığı nasıl yöneteceğinizi biliyor musunuz?
İşte, bunu öğrenmek için Z kuşağının özelliklerini ve çalışma yaşamından beklentilerini bilmeniz oldukça önemli. O halde gelin, Z kuşağını daha yakından tanıyarak bu neslin çalışma dinamiklerini keşfetmeye başlayalım.
Hangi Nesle Z Kuşağı Denir?
Günümüzün iş dünyası artık farklı kuşakların bir arada çalıştığı bir yapı haline geldi. Bu yapının içerisinde aktif olarak rol alan kuşakları ise şu şekilde sıralamak mümkün:
- 1946-1964 doğumlular: Baby Boomers
- 1965-1980 doğumlular: X kuşağı
- 1981-1996 doğumlular: Y kuşağı
- 1997-2012 doğumlular: Z kuşağı
Doğum yıllarına göre kuşak sıralamasından da anlaşıldığı gibi çalışma yaşamında yer alan gençlerin pek çoğu Z kuşağının temsilcisi diyebiliriz. Ancak elbette kuşaklar burada bitmiyor. 2012 sonrası doğan çocuklar da Alfa kuşağı olarak tanımlanıyor. Kısacası zaman geçtikçe yeni kuşaklar gelmeye ve bulundukları döneme kendi izlerini bırakmaya devam ediyor.
Z Kuşağının Temel Özellikleri Neler?
İş yaşamında yer alan farklı kuşakları ve Z kuşağının hangi yıl aralığına denk geldiğini öğrendiğimize göre şimdi, Z kuşağını daha yakından tanımaya başlayabiliriz.
Z kuşağı, önceki nesillerden ayrılan bir yapıya sahip. Bu ayrım noktasının temelini ise bu nesilde yer alan bireylerin teknoloji, internet ve sosyal medya ile büyümeleri oluşturuyor. Çünkü önceki nesiller için bu gelişmeler, hayatlarının belirli noktalarında karşılarına çıkan bir yenilik olsa da Z kuşağı için bunlar bir yenilikten öte hayatlarının bir parçası diyebiliriz. Bu yüzden de bu kuşağa aynı zamanda “Dijital Yerliler” deniliyor.
Bu bireylerin dijital yerli olması, Z kuşağının karakterini büyük ölçüde belirleyen bir yapıya sahip. Bu kuşakta yer alan bireylerin genel olarak teknoloji gibi hızlı, sürekli değişime açık ve çeşitliliği benimseyen bir karakterde olduklarını söylemek mümkün. İletişim ise onlar için sadece bir araç değil, günlük hayatın temel unsuru. Sosyal medya platformları üzerinden sürekli bağlantıda olmaları onları sosyal, hızlı düşünen ve girişimci bireyler haline getiriyor.
Z Kuşağının Çalışma Hayatından Beklentileri Neler?
Teknoloji ile iç içe büyüyen bu neslin sadece sosyal hayattan değil, doğal olarak iş hayatından beklentileri de aslında teknoloji ve dijitalleşme tabanlı. Bu nedenle işletmelerin, yöneticilerin ve işverenlerin Z kuşağı ile uyumlu bir şekilde çalışması için “Yeniliklere ne kadar önem veriyoruz? Teknolojik gelişmeleri takip edip işe entegre ediyor muyuz? İş yerinde açık iletişime önem veriyor muyuz?” gibi belli başlı soruları kendine sorarak işlerini yeni düzene göre dönüştürmesi oldukça önemli.
Özetle yeni bir kuşakla beraber her alanda olduğu gibi çalışma hayatında da bir dönüşüm mevcut. Tabii ki bu dönüşümü zamanın şartlarına göre ilerletmek için Z kuşağının iş düzeninden beklentilerini bilmek gerekli. Z kuşağının iş yaşamından temel beklentilerini ise şu şekilde özetleyebiliriz:
- Unutmayın ki bu kuşak dijital dünyanın içine doğdu. İşlerini verimli yapabilmek için gelişmiş yazılımlar, hızlı internet ve mobil çözümler istiyorlar. Eski sistemlerle çalışmak onlara göre zaman kaybı olarak değerlendirildiği için yenilikçi çözümlere yönelmek, her iş için en önemli adımlardan biri.
- Z kuşağı, dijitalleşmenin hayatımıza kattığı her an ve her yerden bilgiye ulaşma düzeni içinde büyüyen bir nesil. Bu nedenle ofiste ve sabit saatlerde vakit geçirmek, adapte oldukları düzen açısından pek verimli olarak görülmüyor. Çünkü onlar için önemli olan bir işi nerede ya da ne zaman yaptıkları değil, işin sonucu. Bunun için de Z kuşağı, alışılagelmiş çalışma şartları yerine daha esnek çalışmaya meyilli.
- Bu kuşak sadece maaş için değil, anlam buldukları yerlerde çalışmak istiyor. Bu nedenle de sosyal sorumluluk projelerinde aktif olan, çevresel ve toplumsal duyarlılığı yüksek şirketlere bağlılıklarının daha güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu konuda samimi olmanız şart. Çünkü Z kuşağı için söz değil, somut adım görmek daha önemli.
- Z kuşağı için hızlıca bilgiye ulaşmak ve sürekli öğrenmek, hayatlarının bir parçası. Bunun için iş hayatında da öğrenme odaklı bir çalışma ortamı aramaları oldukça doğal. Bu özelliklerinden kaynaklı olarak mentorluk, eğitim programları ve kariyer gelişimi fırsatları onlar için büyük bir motivasyon kaynağı.
- Uzun toplantılar ve karmaşık e-postalar, Z kuşağını yoran detaylar. Çünkü onlar mesajlaşma kültüründen geliyor. Dolayısıyla kısa, doğrudan ve dijital iletişim kanallarıyla çalışmak istiyorlar.
Z kuşağının tüm bu beklentileri, iş dünyasına ciddi bir dönüşüm sinyali veriyor. Bu dönüşüme ayak uydurmak isteyen işletmelerin ise eski kuralları değil, yeni neslin gerçeklerini dikkate alması gerekiyor.
Z Kuşağı Biri ile İş Görüşmesi Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?
Bir işveren olarak işletmenizin Z kuşağının beklentilerini karşıladığını göstermenin ilk adımı tabii ki iş görüşmesinden geçiyor. Bu nedenle işinize Z kuşağından bireyleri katmak istiyorsanız bu süreçte de dikkat etmeniz gerekenler bulunuyor.
Öncelikle yüz yüze görüşmenin artık bir zorunluluk değil, tercih olduğunu unutmayın. Çünkü Z kuşağı, hayatını dijitalde yaşayan bir nesil olduğundan görüntülü bir görüşme, yüz yüze olan kadar doğal ve geçerli. Bunun için görüşmeleri online yürütmek hem size ve adaya zaman kazandırır hem de bu kuşağın beklentilerine daha uygun bir yaklaşım sergilemenize olanak tanır.
Tabii ki görüşme formatı ne olursa olsun asıl önemli olan görüşmenin içeriği. Z kuşağı netlik ve açıklık ister. Şirketinizin vizyonunu, sunduğunuz gelişim olanaklarını, esnek çalışma koşullarını ve çeşitlilik konusundaki duruşunuzu doğrudan ve şeffaf bir şekilde paylaşmalısınız. Çünkü görüşmede açıklıkla paylaştığınız bu bilgiler, güven oluşturmanın ilk adımı.
Bunun yanı sıra Z kuşağı, dinlemenin ötesinde dinlenmek ve fikirlerinin değerli olduğunu hissetmek ister. Bu nedenle görüşmeyi tek taraflı bir anlatı yerine bir diyalog haline getirin. Onlara sadece “Sorunuz var mı?” demek yerine fikirlerini gerçekten önemsediğinizi gösteren sorular sorabilir ve adayın bakış açısını öğrenme odaklı bir diyalog geliştirebilirsiniz.
Kısacası Z kuşağıyla etkili bir iş görüşmesi yapmak istiyorsanız dijitalleşmeye önem verin, açık olun ve dinlemeyi ihmal etmeyin. Ancak tabii ki bir iş görüşmesinin verimli geçmesi için adayın iletişimi de oldukça önemli. Çünkü bu görüşme, adayların şirket için ilk fikirlerini oluşturduğu kritik bir an olduğu kadar şirketin de doğru adayı seçmek için değerlendirme sürecinin ilk adımı. Bu nedenle iş görüşmesi yapacak bir adayın da iyi bir izlenim bırakmak için dikkat etmesi gerekenler bulunuyor. “Peki, bir aday nelere dikkat etmeli?” diye merak ediyorsanız verimli bir görüşme süreci geçirmek için “İş Görüşmelerinde İyi Bir İzlenim Yaratmak İçin X İpucu” yazımızı okuyabilirsiniz.