Sürdürülebilir finansmanla güçlenen KOBİ’ler
Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, sürdürülebilir bir ekonomi 12 trilyon dolarlık iş hacmi ve 380 milyon istihdam potansiyeli barındırıyor. Bu, çevre koruma ile ekonomik büyümenin birbirini nasıl beslediğini gösteriyor. Potansiyel büyüklük, 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında bireylerin yanı sıra işletmelerin de anahtar rol üstlenmesinin önemini ortaya koyuyor.
Bu yılki Dünya Çevre Günü’nün teması “Plastik Kirliliğini Bitirme” olarak belirlendi. OECD verilerine göre dünya, 20 yıl öncesine kıyasla iki kat daha fazla plastik atık üretiyor; bunların büyük kısmı çevreye karışırken yalnızca yüzde 9’u başarıyla geri dönüştürülüyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın paylaştığına göre de dünya çapında yılda yaklaşık 430 milyondan fazla plastik üretiliyor. Plastik atıklar ekosistemlere geri dönüşü olmayan zararlar veriyor. Bu yılki tema; üreticileri sürdürülebilir ambalaj çözümlerine yönlendirirken, KOBİ’lerin tedarik zincirinden atık yönetimine kadar geniş bir yelpazede dönüşüm inisiyatifleri geliştirmesini gerektiriyor.
Ekonominin bel kemiğini oluşturan KOBİ’ler üretimden tüketime, atık yönetiminden tedarik zinciri süreçlerine kadar pek çok alanda kritik roller üstleniyor.
OECD ülkelerinde KOBİ’ler, tüm işletmelerin yaklaşık yüzde 99’unu oluşturuyor ve yüzde 50 ila 60 oranında katma değer sağlıyor. Bununla birlikte küresel ölçekte KOBİ’ler, toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 50’sini temsil ediyor. Avrupa’daki KOBİ’ler ise toplam işletme emisyonlarının yüzde 40’ına katkıda bulunuyor. Bu oran, küçük işletmelerin birleşik gücünü göstermesi bakımından son derece önemli. Bakıldığında yüksek emisyon payı, dönüşüm yatırımlarının önceliğini ve dolayısıyla finansman gereksinimini artırıyor. Dolayısıyla bu veriler, yeşil finansmanın daha geniş kapsamda nasıl yayılabileceği konusunda önemli bir bakış açısı sunmakla birlikte yeşil dönüşüm hedeflerine ulaşmada KOBİ’lerin kritik rolünü ortaya koyuyor.
Yeşil Finansman Hacmi Oldukça Büyük
ICC (Uluslararası Ticaret Odası) verilerine KOBİ’ler sera gazı emisyonlarının önemli bir bölümünden sorumlu olmasına rağmen, son üç yılda yalnızca yüzde 2,8’i yeşil finansman başvurusunda bulunmuş; oysa küçük işletmeler için 789 milyar dolarlık bir yeşil finansman fırsatı mevcut. Finansal kurumların yüzde 73’ü yeşil finansman ürünleri sunuyor olsa da KOBİ’lerin çevresel performans raporlamasındaki veri eksiklikleri ve teminat zorlukları bu potansiyelin hayata geçirilmesini engelliyor. Bu durum, finansal kuruluşların müşterilerinin iklim değişikliği risklerini finansman ve yatırım kararlarına entegre etme sürecini de zorlaştırıyor; dolayısıyla ürünlerin yaygınlığına rağmen KOBİ’lerin yeşil araçlardan tam verim alması hâlâ büyük bir sorun. Peki bu fırsatlar neden değerlendirilemiyor?
Yeşil Finansmanda En Kritik Engel: Güncel Veri
SME Climate Hub’ın (KOBİ İklim Merkezi) bu yıl yayınladığı rapora göre KOBİ’lerin yüzde 84’üne emisyonları azaltmak için herhangi bir finansal teşvik sunulmadığı, yaklaşık yüzde 70’inin ise emisyon azaltma çabalarını hızlandırmak için ek finansmana ihtiyaç duyduğu görülüyor. İklim finansmanı mekanizmaları ve ESG (çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim) odaklı araçlar mevcut olsa da bu araçlar, büyük ölçüde büyük şirketleri hedef alıyor. Zira
OECD 2024 verilerine göre finans kuruluşlarının yüzde 80’inden fazlası, KOBİ’lerin çevresel performans verilerine erişimde yaşanan eksikliğin “en kritik engel” olduğunu belirtiyor.
Finans kurumlarının büyük çoğunluğu, KOBİ’lerden talep ettikleri sürdürülebilirlik verilerinin niteliğinde ve miktarında birlik sağlanamamasının, raporlama yükünü ağırlaştırarak finansmana erişimi zorlaştırdığını vurguluyor. Sürdürülebilirlik verilerinin toplanma yöntemleri ise çeşitlilik gösteriyor: Kurumların yüzde 60’ı veriyi doğrudan KOBİ’den alırken yüzde 40’ı (kamu) ve yüzde 25’i (özel) aracı kurumlar veya ESG veri sağlayıcıları üzerinden topluyor.
Engellere Karşılık Geliştirilen Çözümler
Küresel ölçekte KOBİ’lerin yeşil dönüşüm yolculuğundaki en yaygın engeli, finansmana ve teknik bilgiye ulaşımda yaşanılan güçlükler oluşturuyor. Bu engelleri aşmak için ülkeler ve kuruluşlar bir dizi inisiyatif başlattı. OECD, “No Net-Zero Without SMEs” raporuyla yeşil girişimciliği teşvik edecek politika tekliflerini tartışırken; yine Sürdürülebilirlik Finans Platformu KOBİ’lerin yeşil ve net sıfır geçişini hızlandırmak için analiz, bilgi paylaşımı ve politika yoluyla bir diyalog başlatmayı amaçlıyor.
Bununla birlikte KOBİ’lerin de bu konudaki çalışmalarına hız kazandırdığını söylemek mümkün. Eurobarometer verileri, geçtiğimiz yıl Avrupa Birliği içindeki KOBİ’lerin üçte ikisinden fazlasının en az bir kaynak verimliliği önlemi uyguladığını; yüzde 93’ünün ise enerji tasarrufu, atık minimizasyonu veya geri dönüşüm gibi önlemler aldığını ortaya koyuyor. Buna karşılık, bu işletmelerin dörtte biri karbon ayak izini azaltma stratejisi geliştirmiş; yüzde 12’si sahada yenilenebilir enerji üretimine, yüzde 23’ü ise tedarikçi aracılığıyla yenilenebilir enerji satın almaya yönelmiş durumda. Yine ülkeler düzeyinde de somut adımlar göze çarpıyor. Örneğin İrlanda hükümeti, sanayi kaynaklı emisyonları 2030’a kadar yüzde 35 azaltma hedefi doğrultusunda KOBİ’lere yönelik 300 milyon Euro’luk “Decarbonisation Fund” kurarak, temiz teknoloji yatırımları için geri ödemesiz hibeler ve ayrıcalıklı finansman sağlıyor. Bu çerçevede, KOBİ’lerin çevresel ayak izini azaltma konusundaki tutumu giderek daha proaktif bir hal alıyor.
Akbank Sürdürülebilir Finansman Çerçevesinde yer alan yeşil kriterlere uygun projeleriyle KOBİ’lere, yeşil dönüşüm yolculuğuna başlamaları konusunda önemli destekler sağlıyor. KOBİ Eko Dönüşüm Paketi, finansmana erişim aşamasında duyulan ihtiyaçlara göre, sürdürülebilir finansman ekosisteminde yer alan partnerleri aracılığıyla müşterilerine ölçeklerine uygun tüm hizmetleri sunuyor. Akbank, dönüşüm kapsamında Yenilenebilir Enerji Kredisi, Enerji Verimliliği Kredisi, Atık Yönetimi Kredisi, Atık Su Yönetimi & Su Yönetimi Kredisi, Temiz Ulaşım Kredisi ve Sürdürülebilir Tarım Kredisi olmak üzere farklı amaçlara hizmet eden kredi ürünlerini KOBİ’lerin hizmetine sunuyor.
KOBİ’ler, sahip oldukları ekonomik ağırlığı ve birleşik etki gücünü; finansmana erişim, teknik kapasite ve raporlama standartlarının iyileştirilmesiyle yeşil dönüşümde avantaja çevirmeye çalışıyor. Yeşil ekonomiye geçişte önemli adımlar atıyor ancak bu adımları hızlandırmak için finansmana erişimin kolaylaşması, sürdürülebilirlik raporlamasının standardize edilmesi ve teknik kapasitenin güçlendirilmesi konularında daha tutarlı politikalar ve araçlar geliştirilmesine ihtiyaç duyuluyor. Bu alanlardaki iyileştirmeler doğrultusunda işletmelerin rekabetçiliğinin artmasıyla birlikte iklim hedeflerine katkıların da somutlaştırılması sağlanabilir.