San Francisco’nun silüetinde Transamerica Pyramid olmadan bir manzara hayal etmek imkânsız. 1972’de tamamlanan bu 48 katlı ikonik yapı, geçtiğimiz yıl milyar dolarlık bir dönüşüm geçirdi. “Ama by Brad Kilgore”, bu yenilenmenin en göz alıcı parçalarından biri ve şehrin yeni gastronomi ve sosyal yaşam durağı haline geldi.
Miami merkezli şef Brad Kilgore’un imzasını taşıyan durak, İtalyan mutfağının samimiyetiyle Japon umamisini buluşturan bir “Itameshi” deneyimi sunuyor. Menüde wagyu köftelerinden sashimi tabaklarına, elde açılmış makarnalardan deniz tarağına uzanan yaratıcı tatlar yer alıyor. Restoranın adı da bu birlikteliği yansıtıyor: Japonya’da inci dalgıçlarına verilen “ama” sözcüğü ile İtalyanca’da aşk ve bağlılık anlamına gelen ifade burada aynı çatı altında buluşuyor.
Mekânın iç mimarisi ise Los Angeleslı tasarımcı Kevin Klein’a ait. Tasarım, retro dokunuşlarla modernist bir yorumu birleştiriyor. Ziyaretçileri bakır barıyla dikkat çeken Copper Room karşılıyor; bakır yüzey zamanla kendi patinasını oluşturuyor ve mekâna yaşayan bir karakter katıyor. 24 kişilik bu mahrem alanın ötesinde, büyükçe bir koridordan ulaşılan Social Club ise bambaşka bir atmosfer sunuyor. Tavanı aydınlatan Turrell esintili oculus, mekâna teatral bir giriş sağlarken vintage pinball makineleri ve DJ kabini geceye 70’ler nostaljisi katıyor.
Kırmızı tonların hâkim olduğu palet, Japon esintili duvar resimleri ve yanık ahşap detaylarla dengelenmiş. Sonuç, bir yandan şehvetli bir speakeasy havası taşırken, diğer yandan zamansız bir sofistike enerji yayıyor.
Brad Kilgore için burası, yalnızca yeni bir restoran değil; şehrin yeniden doğan merkezine kültürel bir katkı. “Burası sadece yemek değil, San Francisco’nun yeni kalp atışı” diyor şef. Ve öyle görünüyor ki, şehrin gastronomi sahnesinde uzun süre parlamaya devam edecek.
Görseller:
1. Kapak, PHOTO: YOSHIHIRO MAKINO
2. PHOTO: YOSHIHIRO MAKINO
3. PHOTO: YOSHIHIRO MAKINO
4. PHOTO: YOSHIHIRO MAKINO