1931’de Berlin’de doğan Frank Auerbach, Nazi Almanyası'ndan kaçmak için sekiz yaşında tek başına İngiltere’ye gönderildi. Yahudi ebeveynleri toplama kampında hayatını kaybederken, Auerbach İngiltere’ye yerleşerek sanat eğitimini Royal College of Art’ta tamamladı. Hayatının büyük bölümünü Londra’da geçiren sanatçı, 1950’lerden ölümüne dek aynı stüdyoda çalışarak, katmanlı boya yüzeylerini tekrar tekrar kazıyıp yeniden başlama yöntemiyle kendine has, sezgisel bir resim dili geliştirdi.
Şimdi, doğduğu kent Berlin’deki Galerie Michael Werner’de açılan ilk ölüm sonrası sergisiyle Auerbach’ın altı on yıla yayılan üretimi yeniden izleyiciyle buluşuyor. Sergi, sanatçının son yıllarından otoportreleri ve yakın çevresinden kişilerin portrelerini içeriyor. Bunlar arasında, yaklaşık kırk yıl boyunca Auerbach’la çalışan küratör Catherine Lampert ve eşi Julia da yer alıyor. Portreler; St Pancras istasyonu, Mornington Crescent gibi Londra manzaralarıyla birlikte gösteriliyor.
1980’lerden itibaren yalnızca birkaç modelle çalışan Auerbach, tanıdığı kişileri ve yerleri defalarca resmederek resimlerinde deneysel bir derinlik yarattı. Lampert’e göre, sanatçının politikası "göz önünde olmamak" ve eserleriyle sessiz ama güçlü bir ifade sunmaktı. Bu sergi, hem Auerbach’ın yalnız ama yoğun yaratım sürecine bir bakış sunuyor hem de onu doğduğu şehirde ilk kez onurlandırıyor.
“Frank Auerbach”, 28 Haziran’a kadar Galerie Michael Werner, Berlin’de görülebilir.
Görseller:
1. Frank Auerbach “Head of Catherine Lampert”, 1998. Louisiana Museum of Modern Art, Humlebaek, Denmark. Acquired with support from The New Carlsberg Foundation. © The Estate of Frank Auerbach. Courtesy Michael Werner Gallery.
2. Frank Auerbach, ca. 1949. Courtesy Jake Auerbach. © The Estate of Frank Auerbach. Courtesy Jake Auerbach.
3. Frank Auerbach “David Landau Seated”, 1995. © The Estate of Frank Auerbach. Courtesy Michael Werner Gallery.