Jonathan Anderson, JW Anderson markasına yeni bir kültürel yaşam tarzı perspektifi kazandırırken değişimin gücüne vurgu yapıyor. “İki yıldır bir şeyleri dönüştürmek istiyordum. Bugün nihayet kendimle ve markanın temsil ettiği değerlerle tam bir uyum yakaladığımı hissediyorum.” diyor. Bu yeni yön, Sanchez Benton imzalı mağaza mimarisinden sergilenen ev eşyalarına, sanat eserlerine ve el yapımı parçalara kadar uzanırken Anderson’ın koleksiyonculuk ve küratörlük merakından besleniyor.

Markanın neşeli ve eklektik seçkisinde Akiko Hirai’nin seramikleri, Lucie Rie kupaları ve Charles Rennie Mackintosh’un İskoç meşe tabureleri yer alıyor. Anderson için küratörlük, Hepworth Wakefield, Offer Waterman ve Holburne Müzesi gibi kurumlarla yürüttüğü projelerle doğal bir alana dönüşüyor. Kasım ayından itibaren yeni mağazalarda sergilenecek sanat eserleri, soyuttan dışavurumcuya uzanan ve gündelik hayatın görünmeyen anlarını yakalayan bir çeşitlilik sunuyor.

Mary Stephenson’ın canlı renkleri, Gwen John’un dingin iç mekânları, Christina Kimeze’nin zorlu manzaraları ve Robert Kulicke’nin samimi natürmortları bu yaklaşımı yansıtıyor.

Anderson, tüm bu öğelerin “birbirleriyle konuştuğu” bir alan yaratmayı amaçlıyor. Uzun süredir birlikte çalıştığı Andrew Bonacina ile sanatçıları moda bağlamında konumlandırarak disiplinlerarası bir diyalog kuruyor. Bonacina’ya göre, JW Anderson mağazaları ticari alan olmanın ötesinde, sanat, tasarım, moda ve müziğin bilinçli bir şekilde buluştuğu sahneler hâline geliyor.
Görseller
1. Image credit: Celia Spenard-Ko, 2025.
2. Image credit: Celia Spenard-Ko, 2025.
3. Image credit: Celia Spenard-Ko, 2025.
4. Image credit: Celia Spenard-Ko, 2025..