Hermès mücevher kreatif direktörü Pierre Hardy, markanın ikonik Chaîne d’ancre zincirini yeniden yorumlarken ilhamını 1938’e uzanan bir hikâyeden alıyor. O yıl, Robert Dumas, denizcilikten esinlenen bu zincir halkasının erkeksi formunun kadınlarda yarattığı narin etkiyi keşfederek onu kadınlar için de tasarlamıştı. Hardy, “Çapa zincirini bir mücevher parçasına dönüştürme fikri benden çıkmadı ama keşke ben düşünmüş olsaydım.” diyor.

Yeni Chaîne d’ancre koleksiyonu, bu mirası çağdaş bir bakışla yeniden şekillendiriyor. Uzatılmış, büyütülmüş, yuvarlatılmış halkalar; minimal tek parçalar ya da boynu çevreleyen yan yana dizili formlar halinde sunuyor. İşlevsellik koleksiyonun merkezinde. Ön tarafta konumlanan tokalar estetikle bütünleşiyor, bir halka kulak kelepçesine dönüşebiliyor veya omuzdan sarkan bir minaudière’e dönüşecek şekilde birleşebiliyor.

Hardy, tıpkı 2021’deki Kellymorphose koleksiyonunda olduğu gibi, tek bir ikonik objeyi derinlemesine ele alıyor. Zincir formu, Hermès’in tarihindeki denizcilik temasına gönderme yaparken, hem güçlü hem de akışkan bir estetik sunuyor. Su gibi hareket eden halkalar, zincirin sağlam yapısıyla bir kontrast oluşturuyor.

Beyaz ya da pembe altından üretilip elmas, spinel veya safirlerle bezendiğinde, Chaîne d’ancre zincir baştan çıkarıcı yeni bir kimlik kazanıyor. Hardy, “Biriktirerek, birleştirerek ve akışkanlaştırarak, bu arketipal formun sunduğu tüm olasılıkları keşfettim.” diyerek koleksiyonun hem geçmişe hem de geleceğe bakan ruhunu özetliyor.
Görseller
1. Courtesy of Hermes, 2025
2. Courtesy of Hermes, 2025.
3. Courtesy of Hermes, 2025.
4. Courtesy of Hermes, 2025.