Tayvan’ın denizle iç içe kenti Kaohsiung’da, Michelin Green Star ödüllü Thomas Chien Restaurant sürdürülebilir bir bakış açısıyla baştan sona yenilendi. Yerel tasarım stüdyosu TaG Living, bu projede gastronomi dünyasına çevre bilinci ve mekânsal estetiğin birlikte nasıl var olabileceğini gösteren güçlü bir örnek sundu.

Restoranın 198 metrekarelik açık planı, suyun akışını anımsatan dairesel bir dolaşım düzenine kavuştu. Misafirleri mekânın kalbine doğru yönlendiren bu akış, yemeği sadece bir tat deneyimi olmaktan çıkararak mekânın ruhunu hissettiren bir yolculuğa dönüştürüyor. İç mekânda öne çıkan kavisli heykeller, gündüz doğal ışığı süzerek, gece ise iç aydınlatmayla zarif bir atmosfer yaratıyor.
Sıfır atık felsefesi projeye damgasını vuruyor. Bölgeden toplanan istiridye kabukları, beton kullanılmadan yüzeylere dokulu bir boya haline getirilmiş; balıkçılıktan kalan “hayalet ağlar” geri dönüştürülerek organik halılar olarak yeniden hayat bulmuş. Böylece hem malzeme israfı önlenmiş hem de karbon ayak izi azaltılmış.
Tasarım sürecinde yerel zanaatkarlar ve çiçek tasarımcılarıyla da iş birliği yapılmış. Limanın dalgalarından ilham alan kenevir iskeletler ve mercan taşları gibi doğal öğeler mekâna özgün bir kimlik kazandırıyor. Üç boyutlu baskı tekniğiyle üretilen tezgahlar ve mobilyalar, geleneksel el işçiliğini çağdaş üretim yöntemleriyle buluşturuyor.
Bu bütünsel yaklaşım, sürdürülebilirliğin yeme içme deneyimini nasıl zenginleştirebileceğini gösteriyor. Hem yerel malzemelere duyarlı hem de tasarım dilinde yenilikçi olan bu dönüşüm, yemek kültürünün geleceğine dair ilham verici bir perspektif sunuyor.
Görseller:
1. Kapak, Image credit: Courtesy of TaG Living
2. Image credit: Courtesy of TaG Living
3. Image credit: Courtesy of TaG Living
4. Image credit: Courtesy of TaG Living