Londra ve Hong Kong merkezli iç mimar Joyce Wang’in çalışmaları, el işçiliğine dayanan ve sinematik bir atmosfer yaratan bir tasarım yaklaşımıyla şekilleniyor. Stüdyonun son projesi olan The Magarigawa Club Clubhouse, Japonya’nın Chiba bölgesindeki ormanlık yamaçlarda yer alan özel bir sürüş kulübü olarak tasarlandı. Mekân, yalnızca bir sosyal kulüp değil, aynı zamanda sürüş öncesi ve sonrası deneyimi bütüncül şekilde ele alan bir yapı olarak kurgulandı.
3,5 kilometrelik sürüş pistine hizmet veren bu yapı, kullanıcıların mekân içindeki yolculuğunu giriş alanından itibaren yönlendiriyor. Check-in noktaları, soyunma alanları ve 18 bölmeli pit-lane lounge ile başlayan deneyim, sürüş sonrası aşamada farklı bir ritme geçiyor. Onsen, spa, sonsuzluk havuzu ve meditasyon salonları, fiziksel aktivitenin ardından toparlanma sürecini destekleyen alanlar olarak konumlanıyor. Böylece mekân, yüksek performans ile dinginlik arasında net bir geçiş sunuyor. Restoran ve bar alanı ise yıl boyunca tadım deneyimlerine ev sahipliği yaparak bu inziva hissini tamamlıyor.

Mekânın tasarımında Japon görsel kodları belirgin şekilde yer alıyor. Shoji paneller, alanları ayırırken mahremiyet hissi yaratıyor ve doğal ışığın ahşap ile taş yüzeyler üzerinde yumuşak geçişler oluşturmasına olanak sağlıyor. Işık ve gölge arasındaki ilişki, tasarım sürecinin temel unsurlarından biri olarak öne çıkıyor.
İç mekânda sıcak dokulu malzemeler tercih edilirken, ergonomik yerleşim planı ve detaylı işçilik yüksek performans anlayışıyla uyumlu bir yapı sunuyor. Ahşap çıta tavan sistemi ise mekâna doğayla iç içe bir karakter kazandırıyor.
Magarigawa ismini Japon estetik anlayışındaki “doğal sadelik” kavramından alan kulüp, Tokyo merkezine ve Haneda Havalimanı’na yaklaşık bir saatlik mesafede bulunuyor. Yapı, üyelerine bütüncül ve özel bir deneyim alanı sunmak üzere tasarlandı.
Görseller:
1. Kapak, Image credit: Courtesy of Common Studio
2. Image credit: Courtesy of Common Studio