2023 Finansal Ürünler Vergi Rehberi

​Bu broşür, yatırımcılarımıza yatırımları ile ilgili olarak karşılaşacakları vergi uygulamaları ile ilgili ön bir bilgi vermek amacıyla vergi danışmanımız Mehmet Bingöl tarafından hazırlanmıştır.

Genel olarak vergi uygulamaları ile ilgili bilgileri içeren bu broşürün hazırlanması sırasında gereken azami özen gösterilmiş, güncel ve doğru bilgilere yer verilmiş ve son yasal durum dikkate alınmıştır.

Buna rağmen, AKBANK T.A.Ş. broşürdeki bilgilerden ve bu bilgilerin kullanılması ile ortaya çıkacak herhangi bir sorunla ilgili olarak hiçbir hukuksal sorumluluğu kabul etmez. Kişi ve kurumların, kendi durumlarına uygun yasal vergi düzenlemelerini uygulayabilmeleri için vergi konusundaki tüm bilgileri mali müşavir ve/veya yasal mercilerden edinmeleri ve/veya doğrulatmaları tavsiye olunur.”

Giriş


Hiç kuşku yok ki kişiler açısından elde edilen gelir veya kazancın net tutarı, başka deyişle vergi sonrası tutarı esastır. Bu sebeple elde edilecek gelirin vergi rejimi, bilinmesi gereken bir konudur.

Dolayısıyla;

  • Elde edilen gelirin vergi kesintisine (stopaj) tabi olup olmadığı,
  • Yıllık Gelir Vergisi beyannamesi vermek zorunluluğu,
  • Tam mükellefiyet kavramı ve bu çerçevede beyanı zorunlu gelirlerin kapsamı,

gibi konular oldukça önemlidir.

Kişisel tasarrufların yatırımlarda değerlendirilmesi sonucunda elde edilen gelirler vergi mevzuatımızda ya "MENKUL SERMAYE İRADI" ya da "DEĞER ARTIŞ KAZANCI" olarak tanımlanmakta ve bu gelir türlerine özgü vergilendirme ilkelerine göre vergilendirilmektedirler (Aşağıda yapılan açıklamalarla ilgili daha fazla bilgi için Bknz: www.gib.gov.tr).

Vergilemede; "tam & dar mükellefiyet ayırımı", "yıllık beyanname verme mecburiyeti", "beyanname verme mecburiyetinin başladığı sınır", "gelirin elde edilme zamanı", "enflasyon indirimi uygulaması", "vergi istisnaları", "stopaj uygulaması", "vergi tarifesi" gibi konular belirleyici olmaktadır. Bunların yanısıra, diğer ülkeler ile yapılan "Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşmaları"nın ilgili maddelerinin de göz önünde bulundurulması gerekir(Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşmaları bulunan ülkeler ve anlaşma metinlerindeki vergi oranları için Bknz: www.gib.gov.tr :"Uluslararası Mevzuat").

Bu Vergi Rehberi'nde finansal ürünlerden elde edilen; "faiz, temettü (kar payı), hisse senedi ve tahvil satış kazancı, kira geliri, gayrimenkul satış kazancı, türev ürün kazançları" gibi gelirlerin vergilemesi hakkında bilgi verilmesi amaçlanmaktadır. Ancak, her olayın kendi detayları ve özelliği içinde ele alınması ve değerlendirilmesi gereği çerçevesinde müşterilerimizin kendi mali danışmanlarından görüş almaları uygun olur.

Gelir türleri ve geliri elde edenler itibariyle vergi durumu, "tam ve dar mükellef ile gerçek kişi ve tüzel kişi olarak" ekli tablolarda ayrıntılı şekilde verilmektedir.

Temel Vergi Kavramları

Vergi Nedir? Kamu harcamalarının karşılanması amacıyla devletin toplum bireylerinden belirli ölçü ve kıstaslara göre karşılıksız olarak aldığı katkı payıdır. Toplumun devlete yüklediği görevlerin ( güvenlik, adalet, eğitim, ulaşım, sağlık v.b. gibi) doğurduğu finansman ihtiyacının karşılanmasının en doğal yolu "vergi toplamak"tır.

Gelir Vergisi: Gerçek kişilerin gelirleri üzerinden ödenir. Bir yıl boyunca elde edilen gelir, yıllık beyanname ile vergi dairesine beyan edilir ve gelir tutarına göre "artan oranlı" bir tarifeye göre vergi ödenir.

Kurumlar Vergisi: Anonim, limited gibi tüzel kişi şirketlerin kazançları üzerinden alınan vergidir.

İstisna: Vergi kanunlarının vergiye tabi geliri belirlerken bazı gelir tutarlarının çeşitli sosyal ve iktisadi amaçlarla vergiden hariç tuttukları gelir tutarıdır.

Tevkifat(Stopaj): Kaynakta vergi kesilmesi demektir. Bazı gelir unsurlarında gelir elde edildiği sırada ödemeyi yapan kurum, bu ödemeden bir kısmını keserek bu tutarı vergi dairesine, gelir sahibi adına yatırır. Örneğin şu andaki mevzuatımıza göre tevkifata tabi birkaç gelir unsuru aşağıdadır:

Banka Mevduat faizleri ve repo gelirleri

Özel Sektör tahvil faizleri

Yatırım fonu gelirleri

01.01.2006 tarihinden sonra ihraç edilen devlet tahvili ve hazine bonoları faiz ve alım-satım gelirleri

Türev ürün işlemlerinden elde edilen gelirler.

Tam ve Dar Mükellefiyet Ayrımı

Tam mükellefiyet nedir?

Tam mükellef statüsündeki gerçek kişiler Türkiye içinde ve yurt dışında elde ettikleri gelirlerin tamamı üzerinden Türkiye'de vergilendirilirler.

Aşağıda belirtilen kişiler tam mükellef sayılır:

- Türkiye'de yerleşmiş olanlar,

- Resmi Daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları

Türkiye'de Yerleşmiş Olmak Nedir?

İkametgâhı Türkiye'de bulunanlar veya bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar Türkiye'de yerleşmiş sayılır (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez).

Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye'ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın veya yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil ya da tedavi veya istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler; tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan sebeplerle Türkiye'de alıkonulmuş veya kalmış olanlar bir takvim yılı içinde Türkiye'de altı aydan fazla otursalar dahi Türkiye'de yerleşmiş sayılmazlar. Örneğin; bir kontrat gereği belli bir süre Türkiye'de görev yapmak durumunda kalan profesyonel yöneticiler, spor adamları, v.b. gibi.

Dar mükellefiyet nedir?

Türkiye'de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler dar mükellef sayılırlar. Bu kişiler sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler. Ancak bunun için/gerektiğinde dar mükellef olduklarını, yaşamakta oldukları ülkelerin resmi makamlarından getirecekleri "mukimlik belgesi" ile ispat etmek durumundadırlar.

Yurt dışında çalışan Türk vatandaşları da dar mükellef olarak kabul edilmektedir.

Kurumlar açısından ise kanuni ve iş merkezleri Türkiye'de olmayan şirketler "dar mükellef" olarak değerlendirilirler.


Yıllık Gelir Vergisi Beyanı ve Beyanname Verilmeyen Haller


Türkiye'de yerleşmiş olan gerçek kişilerin bir takvim yılında elde ettikleri muhtelif gelirler prensip olarak yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmek suretiyle vergilendirilir.

Gelir Vergisi beyannamesi ertesi yılın Mart ayında ilgili kişinin ikametgâhının bulunduğu Vergi Dairesine verilir. Verginin hesaplanması bu beyannamede gösterilen toplam gelir üzerinden artan oranlı Gelir Vergisi tarifesine göre (%15-%40 arası) göre yapılır.

Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi üzerinden hesaplanan Gelir Vergisi'nin Mart ve Temmuz aylarında iki eşit taksit olmak üzere;

  • Birinci taksitin Damga Vergisi ile birlikte 31 Mart tarihine kadar,
  • İkinci taksitin 31 Temmuz tarihine kadar,

ödenmesi gerekmektedir.

1.Tam Mükellefiyette Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi Uygulaması

Ticari kazanç, zirai kazanç ve serbest meslek kazancı (avukat, doktor, muhasebeci gibi) elde edenler yıllık gelir vergisi beyannamesi ile vergilendirilirler.

Konut olarak kiraya verilen gayrimenkullerden elde edilen toplam gelirin 9.500 TL'si vergiden istisnadır. İstisna tutarına tekabül eden gerçek giderler matrahtan indirilmez. Götürü gider yönteminde ise %15'lik götürü gider tutarı, istisna uygulanmış gelirden itibaren düşülerek matrah bulunur. 9.500 TL'den fazla gelir elde edilmediği sürece vergi beyanı yapılmaz. Kira gelirinin yanında ticari, zirai veya mesleki kazancını beyan etmek zorunda olanlar 9.500 TL'lik istisnadan yararlanamazlar. Ayrıca, 9.500 TL ve üzerinde konut kira geliri elde edenlerden, beyanı gerekip gerekmediğine bakılmaksızın ayrı ayrı veya birlikte elde ettiği ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının gayri safi tutarları toplamı 2022 yılı için 250.000 TL'yi aşanlar 9.500 TL'lik istisnadan yararlanamazlar. (2021 yılı için 190.000 TL).

İşyeri kira geliri 2022 yılı için 70.000 TL'yi aşmadığı takdirde beyana tabi değildir. Beyana tabi diğer gelir unsurları da var ise 70.000 TL'lık sınıra toplam gelir üzerinden bakılır. (2021 yılı için 53.000 TL)

Gayrimenkul alım satım kazançları yıllık gelir vergisi beyanına tabidir. Sağlanan kazançların 2022 yılı için 25.000 TL'sı vergiden istisnadır. (2021 yılı için 19.000 TL) Eğer satın alma ve satış tarihleri arasında 5 yıl geçmiş ise elde edilen kazanç vergiye tabi olmaz.

Yurt dışında elde edilen gelirler (menkul kıymet satış kazancı, faiz geliri, kar payı geliri gibi) yıllık gelir vergisi matrahına dahil edilir. (Bu konu VII. Bölümde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.)

Kişinin yıllık gelir toplamı (Yıl içinde elde edilen gelirlerin indirim ve istisna tutarları içinde kalan kısımları ile beyanı gerekmeyen ücret gelirleri dışındaki), gelir vergisi tarifesinin 2. diliminde yer alan tutarı 70.000 TL'yi aşmadığı takdirde Türkiye'de vergi tevkifatına tabi tutulmuş olan;

-Menkul sermaye iratları

-Gayrimenkul sermaye iratları (işyeri kira gelirleri)

beyan edilmez.

Beyan haddinin (2022 yılı için 70.000 TL) aşılıp aşılmadığının tespitinde; elde edilen "gayrimenkul sermaye iratları", "değer artış kazançları" (Örn: 5 yılı içindeki gayrimenkul satış kazançları), "menkul sermaye iratları" (Örn: Hazine Bonosu Faizi, temettü geliri) birlikte dikkate alınarak bulunan toplam tutarın esas alınması gerekmektedir.

2022 yılında ücret geliri elde edenlerin durumu da şöyledir:

- Tek işverenden elde ettikleri ücret gelirleri toplamının GVK.103' üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2022 yılı için 880.000 TL) aşması (2021 yılı için 650.000 TL),

- Birden fazla işverenden alınan ücretler toplamının gelir vergisi tarifesinin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2021 yılı için 650.000 TL) aşmamakla birlikte, birinciden sonraki işverenden alınan ücretler toplamının gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2022 yılı için 70.000 TL) aşması, halinde, söz konusu ücret gelirleri yıllık beyanname ile beyan edilecektir.

Bir takvim yılı içinde tek işverenden alınan ve tevkif suretiyle vergilendirilen ücretler, yıllık toplamı 880.000 TL'yi aşmadığı takdirde beyanname verilmeyecektir.

Ücret gelirlerinin beyana tabi olma durumu kendi içinde değerlendirilecek olup, diğer gelirlerin bulunması halinde bu gelirler hesaplamaya dahil edilmeyecektir. Başka deyişle; diğer gelirlerin beyan edilip edilmeyeceğinin tespitinde de ücret gelirleri dikkate alınmayacaktır.

Örnek:

-Tek işyerinden alınmış ücret           : 920.000 TL

-İşyeri kirası (brüt)                         : 28.000 TL

-Eurobond faizi                               : 34.000 TL

Ücret geliri 880.000 TL'yi geçtiğinden beyana tabidir.

Ancak işyeri kira tutarı ile Eurobond faizinin toplamı yıllık beyan haddi tutarı olan 70.000 TL'yi geçmediğinden bu gelirler beyan edilmeyecektir.

Örnek:

-Tek işyerinden alınmış ücret:            :980.000 TL

-İşyeri kirası (brüt)                           :40.000 TL

-Eurobond faizi                                 : 34.000 TL

Ücret geliri 880.000 TL'yi geçtiğinden beyana tabidir. İşyeri kira tutarı ile Eurobond faizinin toplamı da yıllık beyan haddi tutarı olan 70.000 TL'yi geçtiğinden her iki gelir unsuru da yıllık beyannamede yer alacaktır.

--Yıllık beyannamede hem ücret geliri hem de diğer gelirlerler var ise vergi tarifesi uygulamasında gelirlerin birbirine oranına göre 2 ayrı tarife aynı anda uygulanır. (Gelir Vergisi Sirküleri/75).

Örnek:

- Stopaja Tabi İşyeri Kirası          : 46.000 TL

- Eurobond Faiz Geliri                 : 30.000 TL

- Beyan Edilecek Gelir                : 76.000 TL

Yukarıdaki örnekte; her bir gelir unsuru tek başına 70.000 TL'nin altında kalmakla birlikte, beyan sınırının belirlenmesinde her iki gelir unsuru toplanır. Toplam gelir 70.000 TL'yi aşıtığından gelirin beyan sınırını aşan kısmı değil tamamı beyan edilir.

Türkiye'de Çalışan Bir Kişinin Yurt Dışında Kurulmuş Bir Şirketten Elde Ettiği Ücret Geliri:

Yurt dışında kurulmuş bir şirketin Türkiye'deki işyerinde veya iştirak ettiği şirkette o şirket adına çalışmakta olan Türkiye'de yerleşik kişinin (Yabancı uyruklu olsa da Türkiye'de bir yıl içinde 6 aydan fazla ikamet ettiği zaman Türkiye'de yerleşik sayılır. Ancak bir kontrat ile geçici ve belirli süre ile gelmiş ise dar mükellef statüsü devam eder.)

-Elde ettiği gelir Türk Vergi mevzuatı yönünden "ücret" geliri mahiyetindedir.(G.V.K. madde 61)

-Bu gelir yurtdışındaki şirket merkezinden karşılandığı için Türkiye'de gelir vergisi tevkifatına tabi olmaz. (G.V.K madde 94, 95)

-Tevkifata tabi olmadığı için prensip olarak yıllık gelir vergisi beyanına konu olması gerekecektir. Kişi Türkiye'deki çalışması karşılığında ücret geliri elde etmiş olmakta ve bu sebeple kişinin Türkiye'de ertesi yıl Mart ayında yıllık Gelir Vergisi beyanı vererek ücret tarifesine göre vergi vermesi gerekir. (G.V.K. madde 85, 86)

-Ancak bu konuda bir vergi istisnası vardır. Gelir Vergisi Kanunun 23. Maddesinin 14 numaralı bendine göre; "Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler gelir vergisinden müstesna" bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, kişinin yurt dışından elde edilen ücret geliri 23. Maddedeki bu şartlar çerçevesinde Türkiye'de vergi konusuna girmez. Uygulamanın bir sorun çıkarmaması için, yurt dışında elde edilen gelirlerin ilgili takvim yılının son gününe kadar veya her hâlükârda müteakip yılın Mart ayının sonuna kadar Türkiye'ye döviz olarak transfer edilmesi tavsiye edilir. Tabii ki bu para daha sonra istendiği zaman yurtdışına tekrar transfer edilebilir.

-Gerek stopaja, gerekse istisna uygulamasına tabi olmayan düşük tutarlı menkul ve gayrimenkul sermaye iratları Gelir Vergisi mevzuatına göre beyan dışı tutulmuştur. Bunlardaki beyan sınırı 2022 yılı için 3.800 TL olup, bu tutardan fazla gelir elde edilmediği sürece beyan söz konusu olmayacaktır. Örneğin yurt dışında elde edilen mevduat faizi, repo faizi, yurt dışı şirket kar payı bu kapsamdadır. (2021 yılı için 2.800 TL)

Menkul sermaye iratları ile değer artış kazancı sebebiyle yıllık Gelir Vergisi beyannamesi verildiğinde aşağıdaki giderler vergi matrahından indirilebilir:

-Depo etme ve sigorta ücretleri gibi menkul kıymetlerin muhafazası için yapılan giderler, (Örneğin; saklama ücretleri)

-Temettü hisseleri ile faizlerin tahsil giderleri, (Şirket toplantılarına bizzat veya bilvekale iştirak gibi sermayenin idaresi için yapılan giderler irattan indirilemez.)

-Menkul kıymetler ve bunların iratları için ödenen her türlü vergi, resim ve harçlar, (gelir vergisi irattan indirilemez).

-Aracı kurum veya banka komisyonları ile işlemlerdeki diğer hizmet bedelleri.

Yıllık beyan ile ilgili genel kural yukarıda sunulan bilgiler kapsamında olmakla beraber, Türkiye'deki para ve sermaye piyasalarından sağlanan aşağıdaki gelirler için G.V.K. geçici 67. Madde uyarınca 2025 yılı sonuna kadar YILLIK BEYAN YAPILMAZ [1].

Buna göre; aşağıdaki gelirlerin elde edildiği işlem sırasında yürürlükteki orana göre (%10, %0 veya CBK'ca saptanan farklı oranlarda) sadece ilgili banka veya aracı kurum tarafından vergi kesilir ve yatırılır.

-Mevduat faizleri,

-Özel finans kurumlarından elde edilen kar payları,

-Repo kazançları,

-Hazine bonosu ve Devlet tahvil faiz ve alım satım kazançları,

-Banka ve diğer özel şirketlerin tahvil ile bono faiz ve alım satım kazançları,

-Yatırım fonları katılma belgeleri satış kazançları (Fon'a iade/geri satış),

-Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen gelirler,

-Kaldıraçlı işlem gelirleri (Foreks),

-BİST'te işlem gören hisse senedi alım satım kazançları,

-BİST'de işlem gören varantlar.

Bu kapsamda elde edilen gelirlerin tutarı ne olursa olsun beyanname verilmez ve gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

2. Dar Mükellefiyette Yıllık Gelir Vergisi Beyanname Durumu

Yurt dışında yerleşmiş olan kişiler dar mükellef statüsündedir.

Dar mükellefiyette vergiye tabi gelir, sadece, tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul sermaye iratları (faiz ve temettü geliri) ve gayrimenkul sermaye iratları (işyeri kira geliri) ile diğer kazanç ve iratlardan oluşuyorsa yıllık beyanname verilmez.

Dar mükellef gerçek kişilerin yurt dışında elde ettikleri (yurt dışında gerçekleşen) menkul kıymet satış kazançları, temettü veya faiz tahsilatları için Türkiye'de vergileme yapılmaz.

Dar mükellef gerçek kişilerin tevkifat konusu olmayan bazı gelirleri "münferit beyanname" ile geliri sağlayan tarafından beyan edilerek vergilendirilir. (Örneğin; alacak faizi, BİST'de işlem görmeyen Türkiye'deki şirketlere ait hisse senedi satış kazancı gibi ).

Türkiye'deki gayrimenkulün konut olarak kiraya verilmesi dolayısıyla elde edilen kira gelirleri için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmek zorundadır. İşyeri kira gelirleri ise kiracılarca vergi tevkifatına tabi olduğundan bunlar için alınan kira tutarı ne olursa olsun yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmez.



[1] Türkiye'de gerçekleşen para ve sermaye piyasasındaki gelirlerin stopaj esasındaki vergileme rejimine ilişkin G.V.K. Geç. 67. Maddenin uygulama süresi 7256 sayılı kanun ile 31.12 2025 tarihine uzatılmıştır.



Gelir Vergisi Kanunu Geçici 67. Madde ile Getirilen Tevkifat Rejimi

Bir önceki bölümde açıklandığı üzere, Gelir Vergisi rejiminde genel prensip yurt içi ve yurt dışında elde edilen bütün gelirlerin yıllık gelir vergisi beyannamesinde birleştirilerek toplam gelir üzerinden vergi ödenmesidir.

Ancak yurt içi finansal piyasaları teşvik etmek amacıyla bazı gelir unsurları sadece vergi kesintisi (stopaj) ile vergilendirilerek genel sistemdeki kurallardan ayrıştırılmıştır. Böylece, Türkiye'de gerçekleşen para ve sermaye piyasasındaki gelirlere istisna rejimi tanınmıştır.

Bu uygulama, 2006 yılından itibaren başlamış olup önce 2015 yılı sonuna kadar devam etmiş ve yapılan yasal değişiklikler ile bu süre 2025 yılına uzatılmıştır[1].

Buna göre; işlem sırasında işlemi yapan banka veya aracı kurum tarafından vergi kesilir ve bu kurumlar tarafından yatırılır. Gelir sahipleri ise Vergi İdaresi ile muhatap olmazlar.

Bu uygulama kapsamına;

-Mevduat faizleri,

-Repo faizleri,

-Hazine Bonosu&Devlet Tahvili faiz ve alım-satım kazançları,

-Hisse senedi alım-satım kazançları (13.11.2008 tarihinden itibaren %0 olarak uygulanmaktadır.),

-Vadeli işlem ve opsiyon işlemleri (VİOP kontratları dahil),

-Yatırım fonu gelirleri,

-Özel sektörce yurt içinde ihraç edilmiş olan tahvil ve finansman bonolarının faiz ve alım-satım kazançları,

-Kaldıraçlı işlemler (Foreks) ile

-GVK madde kapsamında olan diğer menkul kıymetler ve sermaye piyasası araçları

girmektedir.

Bu enstrümanlardan elde edilen gelirler için işlem sırasında banka ve aracı kurum tarafından tevkifat yapılacak ve üçer aylık dönemler itibariyle vergi dairesine yatırılacaktır. Prensip olarak, Mevduat ve repo faizi için %15 oranında, hisse senedi alım-satım kazancı %0, diğer işlemlerde ise %10 oranında vergi kesilmesi söz konusudur. (Bu konuda vergi oranları ve ugyulamalardak daha fazla ayrıntı için ekteki Tablolara bakınız.)

Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 67'nci maddesinde yapılan değişikliğe ilişkin olarak 30.09.2010 tarih ve 27715 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2010/926 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01.10.2010 tarihinden itibaren sermaye piyasası araçlarının vergilendirilmesinde tam ve dar mükellefler gerçek kişi ve kurumlar açısından stopaj oranları tespit edilmiştir.

Buna göre sermaye piyasası araçları getirilerinde;

- Dar mükellef gerçek kişiler için stopaj oranı %10'dur.

- Dar mükellef kurumlar için uygulanmakta olan %0 stopaj oranına sınırlama getirilerek, 6009 sayılı kanunda belirtilen nitelikte olmayan kurumların (şirket ve yatırım fonu dışındaki kurumlar) gelirlerinde %10 stopaj söz konusudur.

- Tam mükellef kurumların gelirlerine uygulanmakta olan %10 stopaj oranı, 6009 sayılı kanunda belirtilen nitelikleri taşıyan kurumlar (şirketler) için %0'a indirilmiştir.

- Tam mükellef gerçek kişiler için uygulanmakta olan stopaj oranında değişiklik yapılmamıştır.

Stopaj oranlarında yapılan değişiklikler, sermaye piyasası araçlarından elde gelirlerle ilgili olup, mevduat ve repo gelirleri için uygulamada bir değişiklik bulunmamaktadır. Mevduat ve repo faizi için vergi stopajı prensip olarak 15%'tir. Açılan hesapların vadelerine göre farklılaştırılan stopaj oranları aşağıda açıklanacaktır. Yurt dışında yerleşik kişiler için ayrıca Türkiye ile bu ülkeler arasında Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşmaları'nın bulunup bulunmadığına ve mevcut ise bu anlaşmada yer "faiz ödemeleri" ile ilgili hükümlere bakmak gerekir. (Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşmaları bulunan ülkeler ve anlaşma metinlerindeki vergi oranları için Bknz: www.gib.gov.tr "Uluslararası Mevzuat").

Stopaja tabi sermaye piyasası araçları gelirleri ve bunlara uygulanacak yeni stopaj oranları ile ilgili açıklamalara aşağıda yer verilmiştir.

1 - Stopaja Tabi Sermaye Piyasası Araçları Gelirleri

. Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faiz gelirleri (%10),

. Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu alım-satım kazançları (%10),

. Özel sektör tarafından Türkiye'de ihraç edilen tahvil ve bonoların faiz gelirleri (%10),

. 23.05.2020 tarihinden sonra iktisap edilen özel sektör şirket finansman bonosu (ve vadesi 1 Yıldan Kısa olan kiralama sertifikaları) faiz gelirleri (%15),

. Özel sektör tarafından Türkiye'de ihraç edilen tahvil ve bonoların alım-satım kazançları (%10),

. 23.05.2020 tarihinden sonra iktisap edilen özel sektör şirket finansman bonosu (ve vadesi 1 Yıldan Kısa olan kiralama sertifikaları) satış kazançları (%15),

. BİST'de işlem gören hisse senetlerinin satışından elde edilen kazançlar (%0), (1 yıldan fazla süreyle elde tutulanların alım-satım kazançları herhalukarda vergi kapsamı dışındadır.)

. 1 yıldan fazla süreyle elde tutulanlar hariç olmak üzere, Yatırım Ortaklıkları Hisse Senetlerinin alım-satım kazançları(%10),

. Türkiye'deki Yatırım Fonu Katılma Belgelerinin alım-satım kazançları (%10), (Portföyünün en az %51'i BİST'de işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonları katılma belgelerinden 1 yıldan fazla süreyle elde tutulanların alım-satım kazançları stopaja tabi değil, ayrıca hisse senedi yoğun fonların katılma belgelerinin satılmasından sağlanan kazançlarda stopaj oranı %0'dır.[2])

. Borsa Yatırım Fonları Katılma Belgelerinin alım-satım kazançları (%10),

(Hisse senedi yoğun fonlarda stopaj oranı %0'dır.)

. 23.12.2020 tarihi ile 31.03.2022 tarihleri arasında iktisap edilmiş TL bazlı yatırım fonlarında (%0),

. Yurt içindeki Aracı Kuruluş Varantlarından Elde Edilen Kazançlar (Dayanak varlığı hisse senedi veya hisse senedi endeksi olmayan varantlar) (%10),

. Yurt içindeki Aracı Kuruluş Varantlarından Elde Edilen Kazançlar (Dayanak varlığı hisse senedi veya hisse senedi endeksi olan varantlar) (%0),

. VİOP işlemlerinden elde edilen kazançlar(%10), (Vadeli İşlemler Borsa'sında (VİOP) gerçek kişilerce kazanılan gelir için stopaj oranı %10'dur. Ancak Hisse senedi, hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan VİOB sözleşmeleri ve dayanak varlığı hisse senedi olan aracı kuruluş varantlarından elde edilen kazançlarda vergi oranı %0'dır.)

. VİOP dışındaki Vadeli İşlem ve Opsiyon Sözleşmelerinden sağlanan kazançlar(%10), (Ancak Hisse senedi, hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan sözleşmeleri ve dayanak varlığı hisse senedi olan aracı kuruluş varantlarından sağlanan kazançlarda vergi oranı %0'dır.)

. Ödünç Kıymetlerden sağlanan kazançlar(%10),

. Kaldıraçlı işlemlerden (Foreks) sağlanan kazançlar(%10).

2 – Sermaye Piyasası Gelirlerine İlişkin Stopaj Oranları

Banka ve aracı kurumlar aracılığı ile sermaye piyasası aracı geliri elde eden kişilerin bu gelirlerinden yapılacak stopaj oranları aşağıda belirtilmiştir.

Geliri elde edenler itibariyle;

a) Sermaye Şirketleri : % 0

     . Anonim Şirketler: %0

     . Anonim Şirket Benzeri Yabancı Kurumlar: %0

     . Limited Şirketler: %0

     . Limited Şirket Benzeri Yabancı Kurumlar: %0

     . Sermayesi Paylara Bölünmüş  Komandit Şirketler: %0

     . Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket Benzeri Yabancı Kurum : %0

     . SPK Düzenleme ve Denetimine Tabi Yatırım Fonları  : %0 

     . SPK  Düzenleme ve Denetimine Tabi Fonlara Benzer Yabancı Fonlar: %0 (Türkiye'de münhasıran menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı getirileri ile değer artışı kazançları elde etmek ve bunlara bağlı hakları kullanmak amacıyla faaliyette bulunan sınırlı sorumlu ortaklıklar, ülke fonları, kurum ve kuruluş fonları ve yatırım kuruluşları gibi yabancı kurumsal yatırımcıların tümü 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarıyla benzer nitelikteki mükellefler olarak addedilecektir.")

b) Diğer Yatırım Fonları: % 0

c) Diğer Yatırım Ortaklıkları:% 0

d) Yukarıda; a, b, c şıklarında sayılanlar dışında kalan kurum ve kuruluşlar: %10

e) Gerçek Kişiler:%10

     . Tam Mükellef Gerçek Kişiler : %10

     .  Dar Mükellef Gerçek Kişiler : %10

Ayrıca belirtmek gerekir ki; şahıs firması (bireysel ticari işletme) gelirlerinde de, gelir tutarı üzerinden %10 stopaj vardır. Bu tutar firma muhasebesinde brüt olarak gelir yazılır, kesilen vergi ise ticari işletmenin 3'er aylık geçici gelir vergisinden düşülür.

Örnekler:

. X Anonim Şirketinin Banka aracılığı ile elde ettiği Devlet Tahvili faiz gelirine, anonim şirketlerin  sermaye şirketi olması nedeniyle %0 stopaj uygulanacaktır.

. ABC Kollektif Şirketi'nin Banka aracılığı ile elde ettiği Devlet Tahvili faizinden, kollektif şirketlerin sermaye şirketi olmaması nedeniyle %10 stopaj yapılacaktır.

. Vakıf, dernek, kooperatif, siyasi partiler ve bunun gibi kurumlar, sermaye şirketi olmadığı için bu kurumların sermaye piyasası araçlarından elde ettiği gelirlere %10 stopaj uygulanacaktır.

. Yurt dışında yerleşik dar mükellef gerçek kişilerin Banka aracılığı ile elde ettiği stopaj konusu gelirlerinden (Örn: Devlet Tahvili ve Hazine Bono faizinden) %10 vergi kesilecektir.

. Yurt dışında yerleşik A.Ş. veya Limited Şirket niteliğindeki dar mükellef kurumların Banka aracılığı ile elde ettiği stopaj konusu gelirlerinden (Örn: Devlet Tahvili ve Hazine Bono faizinden) stopaj yapılmayacaktır. (% 0)

Böylece Sermaye piyasası araçları gelirlerinin vergilendirilmesinde tam mükellef gerçek kişiler ile dar mükellef gerçek kişiler arasındaki uygulama farkı söz konusu olmamaktadır.

Türkiye ile diğer ülkeler arasında Çifte Vergiyi Önleme Anlaşmaları'nın etkisi için ilgili anlaşma hükümleri uygulanır. Bu çerçevede uygulanacak vergi oranı için önce ÇVÖA'na bakılır. Bunun için yabancı kişinin "Mukimlik Belgesi" bulunması gerekir. Dar mükellef gerçek kişilerle ilgili açıklamalar ilerleyen bölümlerde ayrıntılı olarak yer almaktadır.

3) Stopaj Yapılmayacak Gelirler

Aşağıda belirtilen sermaye piyasası araçlarından elde edilen gelirlere, stopaj oranının %0 olarak belirlenmiş olması veya kanun maddesi kapsamında olmamaları nedeniyle, stopaj uygulanmayacaktır (Bu gelirleri elde edenlerin tam veya dar mükellef kişi veya sermaye şirketi ve gerçek kişi olup olmadıklarına bakılmaksızın):

. Hazine tarafından yurt dışında ihraç edilen Eurobondların faiz gelirleri ve alım-satım kazançları,

. Özel sektör şirketleri tarafından yurt dışında ihraç edilen bonoların alım-satım kazançları, (Bu bonoların faizlerinde ise, genel vergi kanunu <G.V.K.> maddeleri uyarınca vadeye göre stopaj uygulanır: vadesi 1 yıla kadar %7, 1-3 yıl arası %5, 3 yıldan uzun olanlarda %0)

. Hisse senetleri kar payları, (Vergi stopajı, kar dağıtan şirketin kendisi tarafından yapılır.)

. Tam mükellef kurumlara ait olup, BİST'de işlem gören hisse senetlerinin alım-satım kazançları,

. Türkiye'de işlem gören hisse senedi yoğun fonların katılma belgelerinden elde edilen kazançlar,

. Hisse senetlerine ve hisse senedi endekslerine dayalı olarak Türkiye'de yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden sağlanan gelirler,

. İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören Aracı Kuruluş Varantlarından sağlanan kazançlar,

. Portföyünün en az %51'i BİST'de işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonları katılma belgelerinden 1 yıldan fazla süreyle elde tutulanları alım-satım kazançları,

. Bir yıldan fazla süreyle elde tutulan yatırım ortaklığı hisse senedi alım-satım kazançları,

. Kurumlar vergisi mükelleflerinin kendi aralarında yaptıkları Vadeli işlem ve Opsiyon sözleşmelerinden elde edilen kazançlar,

. Kurumlar vergisi mükelleflerinin yurtdışındaki banka ve benzeri finans kurumlarıyla yaptıkları Vadeli işlem ve Opsiyon sözleşmelerinden elde edilen kazançlar,

. Yurt dışında gerçekleşen her türlü menkul kıymet alım satım karları, vadeli işlemler ve opsiyon sözleşmeleri, mevduat-repo-bono tahsilatları, hisse senedi kar payları.

4) Mukimlik Belgesi Bulunan Dar Mükellef Gerçek Kişiler ve Kurumlarla İlgili Stopaj Uygulaması

Dar mükellef gerçek kişilerin Mukimlik Belgeleri, Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarında daha düşük bir vergi oranı varsa bu orandan faydalanmak için kullanılır. (Örneğin; Almanya'da yerleşik bir kişi Türkiye'de mevduat yaptığında mukimlik belgesi ibraz eder ise elde edeceği faiz geliri üzerinden %15 yerine %10 vergi tevkifatına tabi olacaktır.).

Mukimlik Belgeleri ibraz edilerek "özel kodlu vergi numarası" alınan dar mükellef gerçek kişilerin sermaye piyasası araçları gelirlerine (örneğin; Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faizi, yatırım fonu geliri) uygulanmakta olan %0 stopaj oranı 01.10.2010 tarihinden itibaren %10'a yükseltilmiştir. Bu anlamda, dar mükellef gerçek kişilerle tam mükellef gerçek kişilerin vergilendirilmesi arasında farklılık kalmamıştır. Dolayısıyla, dar mükellef gerçek kişinin yerleşik olduğu ülke ile Türkiye arasında imzalanmış bulunan Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşmalarında daha düşük bir stopaj oranı öngörülmedikçe (eğer varsa ÇVÖA'sındaki oranlar ve prensipler uygulanır), mukimlik belgesi olsun veya olmasın tüm dar mükellef gerçek kişilerin yukarıdaki sayılan sermaye piyasası araçlarından elde ettikleri gelirlere %10 vergi tevkifatı uygulanacaktır. (Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşmaları bulunan ülkeler ve anlaşma metinlerindeki vergi oranları için Bknz: www.gib.gov.tr "Uluslararası Mevzuat").

Dar mükellefler kurumlar açısından ise (yukarıda belirtilen şirket ve yatırım fonu niteliğindeki yabancı kurumlar) sadece mevduat ve repo faiz ödemelerinde %15 stopaj uygulaması yapılacak (Stopaj oranının tespitinde Çifte Vergiyi Önleme Anlaşmaları var ise buradaki hükümler dikkate alınacaktır), diğer ürünlerden elde edilecek gelirlerde ise stopaj oranı %0 olarak uygulanacaktır.

5) Stopaj Matrahının Tespiti

Banka ve aracı kurumlarca yapılacak vergi kesintisi, menkul kıymet veya sermaye piyasası araçlarının;

-Al-sat işleminde alış-satış arasındaki fark,

-İtfası halinde, alış ve itfa bedeli arasındaki fark,

-Tahsiline aracılık edilen finansal aracın dönemsel getirileri,

üzerinden hesaplanır.

Aynı grupta gerçekleşen işlemlerin kar ve zararları birbirinden mahsup edilerek net kazanç üzerinden 3'er aylık dönemler itibariyle vergi ödemesi bankalarca yapılır.

Vergi hesabında mahsuplaşma grupları: (G.V.K. Geçici 67. Maddeye ilişkin Genel Tebliğler)

I.      Sabit Getirili Kıymetler,

II.     Değişken Getirili Kıymetler,

III.   Diğer menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları (Vadeli İşlem Ve Opsiyonlar),

IV.    Yatırım Fonları

Aynı tür menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracının değerlendirilmesinde menkul kıymetlerle yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde sınıflandırma, işlemle ilişkilendirilen menkul kıymetin dahil olduğu gruba göre yapılır. Menkul kıymete bağlı olmaksızın yapılan işlemler ise III. Gruptaki "diğer menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları" kapsamında değerlendirilir. Ayrıca, hisse senedine veya hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senedi ve hisse senedi endekslerine dayalı olarak ihraç edilen aracı kuruluş varantları ile hisse senedi yoğun fonların katılma belgelerinin de hisse senetleri ile aynı sınıfta değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan, hisse senedi ve hisse senedi endeksleri dışında bir dayanak varlığa bağlı varantlar söz konusu gruplandırmada III. sınıf kapsamında değerlendirilir. Son olarak kaldıraçlı işlemlerin de III. Grupta kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ifade edebiliriz.

Vergi kesintisi uygulaması sırasında, varsa vergi istisnaları da dikkate alınır. Örneğin; menkul kıymet yatırım ortaklığı hisse senetleri %10 stopaja tabi olup, 1 yıl tutulduktan sonra satılıyorsa vergi kesintisi söz konusu olmaz. Yine bunun gibi portföyünün en az %51'i BİST'de işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgelerinin, 1 yıl tutulduktan sonra elden çıkarılmasından sağlanan gelirler de vergi dışıdır.

Menkul kıymetler başka bir kuruluşa aktarıldığında (virman) alış bedeli ve alış tarihi, aktarma yapılan kuruluşa bildirilecek ve satış halinde bu tutar dikkate alınır. Virman işlemi başka bir kişi adına yapıldığında ise bu işlem satış olarak değerlendirilir.

Menkul kıymetlerin fiziken tesliminde alış bedeli olarak, tevsik edilmek kaydıyla müşterinin beyanı esas alınır ve bu işlem Maliye Bakanlığı'na bildirilir.

6) İhtiyari Olarak Yıllık Beyanname Vererek Vergi İadesi Almak İmkanı

Banka ve aracı kurumlarca işlemler sırasında yapılan vergi kesintileri nihai vergi olup, prensip olarak bu gelirlere ilişkin yıllık veya özel&münferit beyanda bulunmak söz konusu değildir.

Ancak kazanç ve zararların birbirine mahsup edilip netleştirme yapılamadığı hallerde ihtiyari olarak Gelir Vergisi Beyannamesi verilebilir. Vergi kesintisi sırasında esasen aynı gelir türlerinde kazançlar ve zararlar birbirinden mahsup edilmektedir. İşte bu işlemleri sırasındaki kazanç ve zararlarını çeşitli nedenlerle (Aynı zamanda ayrı kurumlarda işlemler yapmak, ilk dönemlerde zarar son dönemde kazanç olması v.b. gibi) mahsup edemeyen kişilerin yılsonunda ihtiyari olarak yıllık beyanname verme ve vergi iadesi alma imkânları vardır.

Böylece, aynı neviden menkul kıymet kar ve zararların birbirine mahsup edilme prensibi gereğince, yıllık bazda zarar etmiş bir kişinin yıl içindeki bazı karlı işlemlerinden kesilmiş vergiler kişiye geri iade edilir. Örneğin farklı banka ve aracı kurumlarla çalışan kişiler veya ilk üç aylık dönemde kar, sonraki dönemlerde zarar eden kişiler yıllık beyanda bulunma ihtiyacı içinde olabileceklerdir. Bu sebeple G.V.K. geçici 67. maddeye göre; menkul kıymet alım-satım kazançları için ihtiyari olarak yıllık beyan imkanı vardır. Konu ile ilgili olarak 263 nolu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde açıklamalar yapılmıştır. Buna göre örneğin; takvim yılının ilk 9 ayında aynı gruptaki[3] aynı neviden işlemlerde kar varsa, son 3 aylık işlemlerde de zarar varsa, yıllık beyanda bulunarak stopaj iadesi almak mümkün olacaktır.

Bu şekilde yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi verilmesi halinde konsolide edilmiş gelir vergisi matrahına 10% oranı uygulanır. Aracı kurum ve bankalardan toplanan bilgiler ışığında hazırlanan Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ertesi yılın Mart ayında kişinin ikametgâhının olduğu Vergi Dairesi'ne verilir. Vergi Dairesi beyannameyi aldıktan sonra inceleyerek kontrol eder ve yıl içinde fazladan ödenmiş vergi kesintisini kişiye iade eder. Bu aşamada, tutara göre Vergi Dairesi'nin teminat mektubu istemesi de söz konusu olabilir, bu durumda teminat mektubu bilahare yapılacak incelemeden sonra iade edilir.

Kar zarar mahsuplaşması için verilen ihtiyari yıllık gelir vergisi beyanı, 256 nolu genel tebliğine göre, "sadece geçici 67. madde kapsamındaki menkul kıymet alım-satım kazançları için" yapılabilir. Faiz gelirleri ile bu madde kapsamı dışındaki işlemlerden elde edilen karlar veya uğranılan zararlar bu beyannameye ithal edilemez. Buna göre; yurt dışındaki menkul kıymet alım-satım zararları (Örneğin Brasil bond veya yabancı hisse senedi satış zararı) ve her türlü faiz gelirleri bu ihtiyari beyannameye dahil edilemez ve mahsuplaşma yapılamaz. Başka deyişle yurt dışı zararlar Türkiye'de ödenen stopajın iadesi için kullanılamaz.

7) Mevduat Faizleri İle İlgili Stopaj Uygulaması

Mevduat faizleri Gelir Vergisi Kanunu'nun "menkul sermaye iratları" ile ilgili maddesi olan 75. Maddenin 7. Bendinde tanımlanmıştır. Buna göre; tevdiat kabul eden kurumlara (banka, banker gibi müesseseler) yatırılan paralardan elde edilen gelirler mevduat faizidir.

Borsa para piyasasında (Takasbank) değerlendirilen paralara ödenen faizler de "mevduat faizi" sayılır ve mevduat faizine uygulanan esaslar burada da geçerlidir. Bunun gibi VİOP nakit teminatlarına ödenen faizler de mevduat faizi kapsamındadır. (G.V.K. Genel Tebliği 257 ve 282).

Yukarıda da belirtildiği üzere "sermaye piyasası aracı geliri" niteliğinde olmamakla beraber mevduat faiz gelirleri Geçici 67. Madde kapsamında olup, vergi tevkifatı (stopaj) ile vergilendirilmektedir. Yıllık vergi beyanına tabi olmayan bu gelirlerde genel stopaj oranı %15'tir. Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Kararları (Eskiden Bakanlar Kurulu kararı) ile hesapların vadelerine göre farklı vergi stopaj oranları tespit edilebilmektedir.

Uzun vadeli TL mevduat hesaplarını özendirmek amacıyla 23.12.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile TL mevduat hesaplarına verilecek faizler üzerinden kesilecek gelir vergisi stopaj oranları 31.03.2022 tarihine kadar açılacak ve/veya yenilenecek hesaplara uygulanmak üzere aşağıdaki gibi olacaktır:

Döviz Tevdiat Hesapları[4]:

Hesabın VadesiStopaj Oranı
Vadesiz ve İhbarlı hesaplar      %20

6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli hesaplar

      %20

1 yıla kadar (1 yıl dahil) vadeli hesaplar

      %20
1 yıldan uzun vadeli hesaplar      %18

TL Mevduat Hesapları:

Hesabın VadesiStopaj OranıStopaj Oranı (30/9/2020-31/03/2022 arası)
Vadesiz ve İhbarlı hesaplar     %15    %5
6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli hesaplar     %15      %5
1 yıla kadar (1 yıl dahil) vadeli hesaplar     %12      %3
1 yıldan uzun vadeli hesaplar     %10      %0
Enflasyon oranına tabi 1 yıldan uzun vadeli hesaplar       %0      %0

Altın mevduat hesaplarından vadede elde edilen faiz geliri diğer mevduat hesaplarında olduğu gibi vergi stopajına tabidir. Bu oran tüm vadeler için %15'tir.

Döviz mevduatı ve bir değere endeksli olanlarda "ana para kur farkları" stopaja tabi değildir.

-Bankalar arası mevduata, aracı kurumların borsa para piyasasında değerlendirdikleri kendilerine ait paralarına, SPK'na göre kurulan emeklilik yatırım fonları ve borsa yatırım fonu mevduat hesaplarına verilen faizlerden gelir vergisi stopajı yapılmaz.

-Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan menkul kıymetler yatırım fonları (konut finansmanı fonları ve varlık finansmanı fonları dahil) ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının mevduat hesaplarına verilen faizler için stopaj oranı %0 (sıfır) olarak uygulanır.

8) Repo Faizleri İle İlgili Stopaj Uygulaması

Ters repo ve repo geliri mevduat faizine benzer karakterde olup "sermaye piyasası aracı geliri" niteliğinde değildir.

Bu işlemler sonucunda elde edilen ters repo faiz gelirleri üzerinden %15 vergi tevkifatı yapılır.

Şirketler (AŞ veya LTD) ile şahsi ticari firmalara ödenen repo faizinde de %15 vergi tevkifatı vardır. Bunlar ayrıca bu tutarları brüt olarak ticari muhasebelerinde gelir olarak kaydederler ve bankanın kestiği stopajı da yıllık (üçer aylık geçici) vergilerinden mahsup ederler. Eğer kar çıkmaz ve yıllık vergi de söz konusu olmaz ise stopaj tutarını Vergi Dairesi'nden iade alırlar.

Yurt dışında yerleşik kişi ve kurumlara uygulanacak vergi oranları için gerek mevduat ve gerekse repo faizi yönünden ayrıca Türkiye ile vergi anlaşması bulunan ülkeler itibariyle bu anlaşmalardaki vergi oranlarına bakılmalıdır. (Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşmaları bulunan ülkeler ve anlaşma metinlerindeki vergi oranları için Bknz: www.gib.gov.tr "Uluslararası Mevzuat").

-SPK'na göre kurulan Emeklilik Yatırım Fonları ve Borsa Yatırım Fonlarının repo kazançlarından gelir vergisi stopajı yapılmaz.

-Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan menkul kıymetler yatırım fonları (konut finansmanı fonları ve varlık finansmanı fonları dahil) ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının repo gelirleri için stopaj oranı %0 (sıfır) olarak uygulanır.

9) TL Yatırım Fonları İle İlgili Stopaj Uygulaması

23.12.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile;

-Yatırım fonlarındaki (Dövizli yatırım fonları, değişken, karma, dış borçlanma, yabancı menkul kıymetler, Serbest Fonlar ile unvanında "Döviz" ifadesi geçen yatırım fonları hariç) katılma belgelerinin elden çıkarılmasında (Fon'a geri satış) uygulanan %10 vergi stopajı, 23.12.2020 tarihi ile 31.03.2022 tarihleri arasında iktisap etmiş olanlara uygulanmak üzere sıfıra indirilmiştir.

Karara göre; TL borçlanma araçları fonları, tahvil-bono-kira sertifikaları fonları, banka-para piyasası fonları, altın fonları, gayrimenkul yatırım fonları ve benzer nitelikli fonlar bu kapsamdadır. (Hisse senedi fonlarında ise stopaj zaten sıfırdır.)

Böylece bahse konu tarihler arasında bu fonlara yatırım yapacak kişiler bu katılma belgelerini daha sonra herhangi bir tarihte (Örneğin; 3 ay, 8 ay, 1 yıl, veya daha sonraki bir tarihte) elden çıkardılarında sağladıkları kazançtan %10 vergi stopajı kesilmeyecektir. Bu açıdan süresiz bir vergi avantajı söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla bu tarihler arasındaki TL cinsi bono-tahvil-repo fonlarına yatırım yapılması teşvik edilmektedir.

Örneğin Ak Portföy tecrübesi ile içerikleri ekonomik gelişmelere göre güncellenen ve müşterilerin tek bir tema yerine birçok temaya aynı anda yatırım yapmalarına olanak sağlayan FON SEPETİ FONLARI bu kapsamdadır. Mevduat getirisi üzerinde getiri hedefleyen bu fonlara 31 Mart 2022 tarihine kadar yatırım yapılmasını durumunda, geri satış tarihi ne olursa olsun herhangi bir vergi ödenmesi söz konusu değildir. (31 Mart 2022 tarihine kadar yapılan alımlarda Stopaj %0)

23 Aralık 2020 tarihinden önce alınmış olan yatırım fonlarının geri satılması durumunda %10 stopaj uygulaması ise devam etmektedir.

Serbest (Döviz) Fonlarında Durum:

Öte yandan Serbest (döviz) fonları’ndaki fon kazancı üzerinden yapılacak % 15 oranındaki vergi stopajı 2021’den itibaren kaldırılmıştır. 2020 Haziran ayında getirilmiş olan bu stopaj vergisi sadece 03.06.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki dönem için uygulanmış olacaktır. Bilindiği gibi %15’lik bu stopaj uygulaması, satış safhasındaki %10 stopajla birlikte fon yatırımcısının vergi maliyetini bir hayli arttırmış idi. Şimdi bu uygulamadan vazgeçilmektedir. Böylece eskiden olduğu gibi katılma belgeleri döviz cinsinden olan bu fonların katılma belgelerinin elden çıkarılmasında sadece %10 vergi stopajı ile devam edilmiş olacaktır.

 10) TL Cinsi Banka Bonoları İle İlgili Stopaj Uygulaması

23.12.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile;

Bankalarca ihraç edilmiş olan tahvil ve bonolar ile fon kullanıcısının bankalar olduğu varlık kiralama şirketlerince ihraç edilen kira sertifikalarından, 23.12.2020 tarihi ile 31.03.2022 tarihleri arasında iktisap edilmiş olanlardaki stopaj oranları vadeli mevduat faizlerindeki uygulamaya paralel olarak aşağıdaki gibi olacaktır:

Faiz gelirleri için:

i. Vadesi 6 aya kadar olanlarda                       : %5

ii. Vadesi 1 yıla kadar olanlarda                      : %3

iii. Vadesi 1 yıldan uzun olanlarda                   :%0

Satış Kazançları için:

iv. 6 aya kadar elde tutulanlarda                    : %5

v. 1 yıla kadar elde tutulanlarda                     : %3

vi. 1 yıldan uzun süreyle elde tutulanlarda       : %0

 

11) Foreks (FX) Ve Kıymetli Madenlerde Kaldıraçlı İşlemler

7256 s. Kanun'la GVK Geçici 67. Maddesine kaldıraçlı işlemler eklenmiştir[5]. Buna göre 2021 yılının başından itibaren aracı kurum müşterilerinin foreks kazançları stopaj esasında vergilendirilecektir.

Yapılan son yasal düzenleme olumlu olmuştur. Zira; özellikle gerçek kişiler yönünden forex piyasasında elde edilen gelirlerin nasıl vergilendirileceği konusunda oldukça tereddütler söz konusuydu. Gerçekten de Gelir Vergisi Kanunu'nun hükümleri yorumlandığında, bu piyasadan elde edilen gelirlerin belirli şartları taşıması durumunda zaman zaman "ticari kazanç" veya "arızı ticari kazanç" ve hatta "değer artış" kazancı olarak vergilendirilebileceği sonuçları çıkmaktaydı.

Son yasal düzenlemeyle; "döviz, kıymetli madenler ve Sermaye Piyasası Kurulunca belirlenen diğer varlıklar üzerine yapılan kaldıraçlı işlemlere ilişkin sözleşmeler" ile "gerçek kişi" müşterilerin elde ettiği gelirlerden kesinti suretiyle vergileme yapılacaktır. Stopaj oranı %10 olacaktır. Yapılacak kesinti uygulaması 2021 yılından itibaren başlayacak ve Geçici 67'ye tabi diğer işlemlerdeki gibi 3'er aylık beyanname ile Aracı Kurum tarafından Vergi Dairesine yatırılacaktır.

FX işlemin mantığının ülkelerin para birimlerinin değişim oranından faydalanılarak esasen bir anlamda döviz ticareti yapmak olduğu söylenebilir. Sadece işlemler fiziki teslimatla yapılmamakta yatırılan teminatlar ile işlemler sonucu oluşan kar/zarar transferi yapılmaktadır.

Kaldıraçlı işlemlerde uygulamaya ilişkin hususlar aşağıdaki gibidir:

-Vergi matrahı (Müşteri kazancı) hesaplanırken işlemlerden elde edilen kar/zarar tutarlarının işlem bazında tespit edilmesi gerekir.

-Açık pozisyon kar zararları (kapanmamış) matrah hesabına dahil edilmemeli sadece kapanmış işlemler esas alınmalıdır.

-Nihai vergilendirme 3'er aylık vergi beyan periyodlarında yapılmış olacaktır.

-G.V.K.'nun Geçici 67. Maddesine ilişkin Genel Tebliğe göre; kar zararın hesabında prensip olarak FİFO yönteminin kullanılması gerekir.

-Swap işlemi sonucunun da matrah hesabına dahil edileceği tabiidir. Zira swap kaldıraçlı işlemin bir parçası mahiyetindedir.

-Aracı kurumlarca alınan komisyonların müşteri kazanç tutarından düşülmesi gerekir.

-Aynı tür menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracının değerlendirilmesinde menkul kıymetlerle yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde sınıflandırma, işlemle ilişkilendirilen menkul kıymetin dahil olduğu gruba göre yapılır. Menkul kıymete bağlı olmaksızın yapılan işlemler ise III. Gruptaki "diğer menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları" kapsamında değerlendirilir. Buna göre getirilen kaldıraçlı işlemlerin esasen III. Gruptaki "diğer menkul kıymetler ve diğer sermaye piyasası araçları" kapsamında değerlendirilmesi gerekir.

Kurumlar yönünden bu işlemlerden sağlanan gelirler, "ticari kazanç" olarak kurumlar vergisi matrahına dâhil olup beyanname ile vergilendirilir. Kurumların FX kazançlarında stopaj yapılmamaktadır.

12) Geçici 67. Madde Uygulamasına Tabi Olmayan Gelirler

Yukarıda anlatılan bu uygulama kapsamına dahil olmayan gelirler ise şunlardır:

-Türkiye Cumhuriyeti tarafından yurt dışında ihraç edilen eurobondlar,

-Tam mükellef şirketlerce yurt dışında ihraç edilen bonolar,

-Yurt dışında elde edilen mevduat ve repo faizleri,

-Türkiye'de alınıp satılan yurt dışı yatırım fonları katılma belgesi gelirleri,

-Yabancı devlet ve yabancı firma menkul kıymetlerinin faiz ve alış-satış gelirleri,

-1.1.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş hazine bonosu&devlet tahvili faiz ve alım-satım kazançları,

-1.1.2006 tarihinden önce satın alınmış olan hisse senedi alım-satım kazançları

-Hisse senedi temettü gelirleri.

Kapsam dışında olan bu gelirler için Gelir Vergisi Kanunu'muzdaki genel esaslar çerçevesinde yıllık gelir vergisi beyanı yapılır.



[1] Maddenin uygulanma süresi 17 Kasım 2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan7256 Sayılı Kanun ile yeniden uzatılmıştır.

[2] SPK mevzuatına göre; hisse senedi yoğun fonlar, portföylerinin aylık ağırlıklı ortalama bazda en az %75'i menkul kıymet yatırım ortaklıkları hisse senetleri hariç olmak üzere İMKB'de işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonları ve borsa yatırım fonları olarak tanımlanmıştır.

[3] İhtiyari Gelir Vergisi beyanı için net kazanç hesabında mahsuplaşma grupları: (257 Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği)

  1. Sabit Getirili Kıymetler,
  2. Değişken Getirili Kıymetler,
  3. Vadeli İşlem Ve Opsiyonlar,
  4. Yatırım Fonları

[4] 21.03 2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 21.03 2019/842 tarih sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

[5] 7256 sayılı Kanun 17 Kasım 2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır.




Finansal Yatırımların Vergilendirilmesinde Genel Esaslar

Gelir Vergisi

Gerçek kişiler gelirleri üzerinden GELİR VERGİSİ öderler. Bir yıl boyunca elde edilen gelir, yıllık beyanname ile vergi dairesine beyan edilir ve gelir tutarına göre "artan oranlı" bir tarifeye göre vergi ödenir. Gelir vergisi uygulamasında aşağıdaki prensipler önemlidir:

1.Gelirin Şahsi Olması

Gelir vergisi konusuna girecek gelirin önemli özelliklerinden birisi gelirin gerçek kişilere ait olması ve gerçek kişilere izafe edilebilmesidir. Buna "gelirin şahsiliği" denilmektedir. Örneğin; ortak mevduat veya yatırım hesaplarında her birey hisseleri oranında ayrı ayrı vergi mükellefidir. Hatta küçük çocuklar dahi şahsi olarak vergi mükellefi sayılırlar.

2.Gelirin Yıllık Olması

Vergilemede gerçek kişiye ait gelirin bir yıllık tutarının dikkate alınması gerekir.

3.Gelirin Gerçek ve Safi(Net) Olması

Gelir vergisine tabi tutulacak gelirin gerçek ve safi olması gerekir.

Gerçek gelirden kasıt ise, vergilemenin bazı karinelere istinaden yapılması değil, gelirin gerçekleşmesi esas alınarak yapılmasıdır.

Vergileme, gerçekleşen gelirin de safi (net) tutarı üzerinden yapılır. Bunun anlamı ise, gelirin elde edilmesi ve kaynağının devam ettirilebilmesi için yapılan giderlerin düşülmesinden sonra kalan tutarın esas alınarak vergileme yapılmasıdır. Örneğin; temettü hisseleri ile bono faizlerinin tahsil giderleri, aracı kurum ve bankalara ödenen komisyonlar, menkul kıymetlerin saklama ücretleri gibi giderler elde edilen gelirden düşülerek net gelir bulunur.

4.Gelirin Elde Edilmiş Olması

Vergi alacağı vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu ve hukuki durumun tekemmülü ile doğar.

Gelir vergisi açısından ise vergiyi doğuran olay gelirin elde edilmiş olmasıdır.

Elde etme ise, geliri oluşturan kazanç ve iratlara hukuken ve iktisaden tasarruf edebilme imkânını ifade eder.

5.Gelirin Türü

Kişisel tasarrufların finansal yatırımlarda değerlendirilmesi sonucunda elde edilen gelirler Gelir Vergisi mevzuatımızda ya "MENKUL SERMAYE İRADI" ya da "DEĞER ARTIŞ KAZANCI" olarak tanımlanmakta ve bu gelir türlerine özgü vergilendirme ilkelerine göre vergilendirilmektedirler.

Burada; "tam & dar mükellefiyet ayırımı", "yıllık beyanname verme mecburiyeti", "beyanname verme mecburiyetinin başladığı sınır", "gelirin elde edilme zamanı", "enflasyon indirimi uygulaması", "öngörülen istisnalar" "stopaj uygulaması", "vergi tarifesi" gibi konular belirleyici olmaktadır.

Menkul sermaye iradı ve değer artış kazancı mahiyetindeki başlıca gelirler ve onların vergilendirme rejimi aşağıda açıklanmaktadır:

Menkul sermaye iradı nedir?

Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında, nakdi sermaye veya para ile temsil edilebilen değerlerden oluşan sermaye dolayısıyla elde ettiği temettü, faiz, ve benzeri iratlar menkul sermaye iradı olarak tanımlanır (G.V.K. md. 75).

-Menkul Sermaye İradında Gelirin Elde Edilmesi

Menkul sermaye iradında gelirin elde edilmesi "hukuki ve ekonomik tasarrufa" bağlanmıştır. Menkul sermaye iradı açısından elde etmenin tüm unsurlarının tamamlanması için gelir sahibi açısından hukuki ve ekonomik tasarruf imkanının doğmuş olması gerekir. Prensip olarak hukuki tasarruf imkanının doğduğu anda, ekonomik tasarruf imkanının da doğmuş olduğu kabul edilir. Elde etmeye bu açıdan bakıldığında, menkul sermaye iradında hukuki tasarruf imkanının doğmuş olması yeterli sayılır.

Örneğin; vadeli mevduatta vade bitiminde hesaplanan faiz tutarının hesaba geçirilmesi, eurobondlarda kupon vadesinde faiz tahsilatı, temettü gelirinde ilgili şirketin kar dağıtması durumunda gelir elde edilmiş sayılır.

-Menkul Sermaye İratları Üzerinden Kaynakta Kesilen Vergilerin Mahsubu Nedir?

Gelirin tahsili sırasında bazı durumlarda ödemeyi yapanlarca vergi kesintisi yapılır.

Tevkifat suretiyle ödenen bu vergi yıllık beyanname ile bildirilen gelir üzerinden hesaplanan yıllık Gelir Vergisinden mahsup edilir.

Enflasyon indirim oranı uygulanan menkul sermaye iratlarının yıllık beyanname ile beyan edilmesi sırasında, sadece beyannamede gösterilen kısım üzerinden yapılan vergi kesintisi mahsup edilebilir. Başka deyişle kazanç ve iradın indirim oranına isabet eden kısmı mahsup edilemez.

-Menkul Sermaye İratları İle İlgili Bir Kaç Örnek:

Menkul sermaye iradı sayılan başlıca gelirler; mevduat faizi, repo faizi, devlet tahvili-hazine bonosu faizi, hisse senedi kar payı, bono faizleridir.

Devlet Tahvili Ve Bono Faizlerinin Vergilendirilmesi Esasları:

Gelir Vergisi Kanunu'na göre her nevi tahvil faizleri, hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresi'nce çıkarılan menkullerden vade bitiminde sağlanan gelirler menkul sermaye iradı sayılmıştır.

1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edilmiş Hazine Bonosu, Devlet Tahvili Faiz ile Özel Sektör Tahvillerinden elde edilen gelirler, gelirin elde edildiği sırada %10 oranında vergi kesintisine tabi tutulur, bu gelirlerin yıllık beyanname ile Vergi Dairesi'ne bildirim zorunluluğu yoktur.

Ancak,

-1.1.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş Hazine Bonosu ve Devlet Tahvilleri  ile Özel Sektör Tahvillerinden elde edilen Faiz gelirlerinin[1],

-Türkiye Devletince veya Türk özel şirketlerince yurt dışında ihraç edilen bonolardan elde edilen faiz gelirlerinin,

-Yabancı ülke bonolarından elde edilen faiz gelirlerinin

yıllık beyanname ile Vergi Dairesi'ne bildirim zorunluluğu vardır.

Aşağıda 2022 yılında elde edilen faiz gelirlerine ilişkin açıklama yapılacaktır.

Başlıca prensipler:

Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin itfası sırasında oluşan değer artışı irat sayılmaz. Türk Lirası cinsinde ihraç edilen menkul kıymetler için geçerli olan enflasyondan arındırma mekanizması ile vergilendirme reel gelir üzerinden yapılmaktadır.

Öte yandan bu gelirlerin beyanı halinde bu gelirler üzerinden tevkifat yoluyla ödenmiş olan verginin beyan edilen tutara isabet eden kısmı beyanname üzerinde hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir.

Dar mükellefiyete tabi gerçek kişilerce elde edilecek bu neviden gelirler vergi beyanına tabi değildir.

Menkul kıymet gelirleri vadenin sona erdiği yılın gelirleri arasında gösterilir. Örneğin; ihracı veya satın alınışı önceki yıllarda olan ancak vadesi 15.03.2022 tarihinde biten Hazine Bonosu faizinin tamamı 2022 takvim yılı geliri kabul edilecektir.

Menkul kıymetlerin itfasında menkul kıymetlerin anapara ödemesi gelir sayılmaz.

01.01.2006 öncesi İhraçlı Hazine Bonosu/Devlet Tahvil Faizi:

Mevzuatımıza göre, yıllık beyana tabi bono faizleri için (2006 öncesi ihraçlı kağıtlardan elde edilen faiz geliri), elde edilen reel kazanca ulaşmak için öncelikle "enflasyon indirimi" yapılır[2]. Arta kalan tutar 70.000 TL'lık yıllık beyan haddini aşıyorsa bu kalan tutarın tamamı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilir. (Bakınız tablolar.)

Devlet Tahvili Ve Hazine Bonolarının gelirleri için özel bir "vergi istisnası" bulunmamaktadır

             Örnek: 01.01.2006 öncesi Hazine Bonosu

 

             Hazine Bonosu Faizi                1.000.000

             Enf. İndirim Oranı % 30           300.000

             Reel Kazanç                            700.000

             Matrah                                   700.000

 

Yukarıdaki 700.000 TL'lik gelir yıllık beyan haddi olan 70.000 TL'dan fazla olduğu için bu tutarın tamamı gelir olarak vergi beyanı ile beyan edilir ve üzerinden tarifeye göre gelir vergisi ödenir.

Yıllık beyan haddinin aşılıp aşılmadığının tespitinde; beyana tabi diğer gelir unsurlarının toplamı dikkate alınır. Başka deyişle kira gelirleri, beyana tabi diğer menkul sermaye iratları, değer artış kazançları toplu olarak değerlendirilir. Örneğin, “İndirim Oranı” uygulamasından sonra kalan hazine bonosu faizi 25.000 TL olmasına rağmen, kişinin ayrıca 30.000 TL lik işyeri kira geliri varsa bu iki gelirin toplamı, yıllık beyan haddi tutarını (70.000 TL) geçtiği için gelirlerin tamamı (55.000 TL= 30.000+25.000), beyan konusu olacaktır.

Yurt Dışında İhraç Edilen Eurobond Ve Özel Sektör Bono Faizleri:

Türkiye Devleti tarafından veya Türkiye'deki şirketlerce ihraç edilen Eurobond faiz gelirleri Gelir Vergisi Kanunu açısından "menkul sermaye iradıdır".

Eurobond faiz gelirleri G.V.K. geçici 67. maddedeki stopaj usulü uygulanmadığından (=yani işlemi yapan banka veya aracı kurumca vergi stopajı uygulamasının dışında olduğundan), bu gelirler yıllık esasta gelir vergisi beyanına konu olur. Başka gelirler (Örneğin temettü, kira vb gibi) nedeniyle beyan yapıldığında da bu beyana eklenirler.

Bu kıymetlerin faiz gelirleri kupon tahsilatlarında ve itfada meydana gelir. İtfadaki faiz geliri bono iskontolu alınmış ise (nominal bedelin altında) söz konusu olur. Tahsilat sırasındaki tutar TL'ye çevrilir. Örneğin 2022 yılında sadece eurobond faiz geliri elde edilmişse ve bu tutar yıllık gelir vergisi beyan haddi olan 70.000 TL'yı aşıyorsa gelirin tamamı beyan edilir. Ancak beyana tabi diğer gelir unsurları da var ise 70.000 TL'lık sınıra toplam gelir üzerinden bakılır. <Örneğin kira, temettü gibi>[3]

EuroBond faiz gelirlerinde, iktisaptan sonraki ilk kupon faizi tahsilatına ait gelirin hesabında, alış sırasında ödenen "temiz fiyat-kirli fiyat farkı", işlemiş faiz olarak düşülür ve kalan tutar faiz geliri olarak dikkate alınır. Diğer müteakip kupon tahsilatları yine faiz geliri olarak hesaba katılır ve bir takvim yılı içinde alınan faizlerin TL karşılığının yıllık haddi geçip geçmediğine bakılır.

İlk alışta ödenmiş olan prim tutarı müteakip kupon tahsilatlarındaki faiz gelirlerinden indirilir. Başka deyişle ödenen prim tutarı gelecekteki kupon faizlerine paylaştırılır.

İtfa'daki anapara kur farkı vergiye tabi değildir. (G.V.K. Madde: 75/5)

Ortak hesaplardan elde edilen faiz gelirlerinde her bir kişi için 70.000 TL'nın geçilip geçilmediğine ayrı ayrı bakılır.

Özel sektör tarafından yurt dışında ihraç edilen bonolardan elde edilen faiz gelirleri için de aynı esaslar geçerli bulunmaktadır.

Kar Payı (Temettü) Vergilemesi:

Gelir Vergisi Kanunu'nda aşağıda belirtilen kar payları menkul sermaye iradı olarak sayılmıştır. ( G.V.K. madde 75 )

- Her nevi hisse senetlerinin kar payları (kurucu hisse senetleri ve diğer intifa senetlerine verilen kar payları ve pay sahiplerine hazırlık dönemi için faiz olarak veya başka adlarla yapılan her türlü ödemeler ile Sermaye Piyasası Kanununa göre yatırım fonları katılma belgelerine ödenen kar payları dahil),

- İştirak hisselerinden doğan kazançlar (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir.)

- Kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kar payları.

Buna göre örneğin Anonim Şirket hisse sahipliği sebebiyle elde edilen kar payı yıllık beyan esasında Gelir Vergisi'ne tabidir.

Şirketin genel kurulu kar dağıtımına karar verdikten sonra bu kar kısmını ortaklarına nakden veya hesaben dağıttığı zaman temettü geliri elde edilmiş olur. Kişinin bunu tahsil etmemesi sonucu değiştirmez.

Gelir Vergisi Kanunumuza göre; tam mükellef kurumlardan elde edilen kar paylarının yarısı gelir vergisinden istisna olup "istisna edilen tutar dahil toplam temettü" üzerinden yapılan stopajın tamamı, beyan edilen temettü üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilmektedir. (G.V.K. madde 22/2)

Kurumların dönem karlarını veya yedek akçelerini (Kar Yedekleri) sermayelerine eklemeleri halinde gerçek kişi ortaklarca alınan bedelsiz hisse senetleri kar payı(=temettü) geliri sayılmamakta ve vergi beyanına konu olmamaktadır. Yine, sermaye yedekleri ile sermaye artırımında bulunulması durumunda da sermaye yedeklerinin niteliği gereği kar dağıtımı olarak değerlendirme söz konusu olmamaktadır.

Mevzuatımıza göre, tam mükellef kurumlardan elde edilen kar paylarının yarısı gelir vergisinden istisna edilmekte ve istisna edilen tutar dahil toplam temettü üzerinden şirketçe yapılan stopajın tamamı, beyan edilen %50'lik temettü üzerinden mahsup edilmektedir.

Buna göre; şirketlerden elde edilen kar paylarının sadece yarısı gelir vergisi beyanına konu olur. Beyan zorunluluğu ise diğer menkul sermaye iratları (Örn. Hazine bonosu faizi) ve diğer gelir unsurları ile toplu olarak yıllık beyan haddinin (2022 yılı için 70.000 TL) aşılması halinde başlamaktadır.

Dolayısıyla (70.000*2=)brüt 140.000 TL'sından (Net: %10 stopaja göre 126.000 TL) daha fazla temettü geliri elde edilmediği sürece yıllık beyan zorunluluğu bulunmamaktadır. (Tabii ki beyan konusu başkaca gelir unsurları 70.000 TL'lık haddin hesabında ayrıca dikkate alınır.)

Örnek:

 

     Net temettü                           :     1.000.000

     Brüt Temettü                          :     1.111.111

     Şirkette yapılan vergi kesintisi               :       111.111 TL

     Yıllık kar payı GV beyanı                            :   555.555

     Hesaplanan GV(%15-40)                     :     193.622

     Stopaj mahsubu   :      111.111

     Ödenecek gelir vergisi                                   :    82.510

Buna göre, bir Anonim Şirketten 1 milyon TL net kar payı tahsil eden kişi, vereceği yıllık Gelir Vergisi beyannamesi ile 82.510 TL Gelir Vergisi ödemiş olacaktır.

Görüldüğü üzere yıllık beyanda matrah olarak brüt temettü tutarının %50’si beyana konu olmakta ve bu tutar üzerinden hesaplanan vergiden de şirketçe yapılan stopaj tutarı mahsup edilmektedir.

Altın Mevduatı Gelirleri ile Altın ve Döviz Satış Kazançları:

Altın mevduat hesaplarından vadede elde edilen faiz geliri diğer mevduat hesaplarında olduğu gibi vergi stopajına tabidir. Bu oran tüm vadeler için %15'tir.

Vadesiz hesaplarda bir faiz ödemesi olmadığından herhangi bir vergileme söz konusu olmayacaktır.

Altın hesaplarının kapatılması sırasında oluşan değer artışı ya da bankaya satış nedeniyle oluşan gelir Gelir Vergisi Kanunu'nda herhangi bir kanun maddesi olmadığı için vergi kapsamında değildir.

Aynı şekilde döviz cinsi değişimlerinden elde edilen kazançlar da gelir vergisi kapsamında bulunmamaktadır.

Özetleyecek olursak; ticari amaç ve organizasyon olmaksızın, kişisel yatırımcı olarak gerek döviz, gerekse altın alış-satışlarından elde edilen gelirler (farklı para birimleri arasında alım/satım işlemleri, arbitraj işlemleri) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 2. Maddesinde sayılan gelir unsurlarına girmediğinden yıllık esasta gelir vergisine tabi bulunmamaktadır. Bu gelirler Gelir Vergisi Kanunu'nun kapsamında değildir.

Buna göre; gerçek kişi müşterilerimizin bankamızdaki altın mevduat hesaplarından elde edecekleri gelirleri için de yıllık beyan esasında vergileme zorunluluğu bulunmamaktadır. Aynı şekilde; "altındaki değer artışının" vergiye tabi olduğu konusunda 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

BES Bireysel Emeklilik Gelirleri:

Kişilerin tasarruflarını Bireysel Emeklilik Sisteminde (BES) değerlendirmeleri bir başka yatırım alternatifidir. Bu sistemde yatırımcıların defaten veya periyodik ödemeleri suretiyle oluşan birikimler kurulan fonlarda değerlendirilir. Sistemden çıkış zamanında, sigorta ve emeklilik şirketleri tarafından yapılan geri ödemeler menkul sermaye iradı sayılmakta ve bu ödemeler, sadece getiri (irat tutarı) üzerinden stopaj yoluyla vergilendirilmektedir. Bu gelirler için yıllık gelir beyanı yoktur.

Bireysel emeklilik sisteminden çıkıştaki Vergi stopaj oranları şöyledir:

a) On yıldan az süreyle katkı payı ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı üzerinden %15,

b) On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı üzerinden %10,

c) Emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı üzerinden %5

Öte yandan katılımcılar tarafından bireysel emeklilik hesabına ödenen katkı paylarının %25'ine karşılık gelen tutar kadar ayrıca Devlet Katkısı yapılacaktır.

Devlet katkısı, aşağıda yer verilen şartlarla hak kazanılıncaya kadar katılımcıların tasarrufunda olmayacak; Müsteşarlıkça belirlenen yatırım araçlarında yatırıma yönlendirilecektir.

Katılımcılar;

a) En az 3 yıl sistemde kalmış; ise Devlet katkısı ve getirilerinin %15'ine,

b) En az 6 yıl sistemde kalmış; ise Devlet katkısı ve getirilerinin %35'ine,

c) En az 10 yıl sistemde kalmış; ise Devlet katkısı ve getirilerinin %60'ına,      

d) Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazanmış ya da bu sistemden vefat veya malûliyet nedeniyle ayrılmış; ise Devlet katkısı ve getirilerinin tamamına,

hak kazanacaklardır. (Devlet katkısının tutarının hesaplanmasına esas katkı payı toplamı brüt asgari ücret tutarını aşamayacaktır.)

Sürelerin hesabında emeklilik sözleşmesi esas alınacak olup; emeklilik hakkını kazanabilmek için en az 10 yıl sistemde bulunmak kaydıyla 56 yaşını doldurmuş olmak gerekmektedir.

Görüldüğü üzere belli bir süre beklenmesi halinde BES sisteminde vergi avantajı söz konusu olmaktadır

Değer Artış Kazancı Nedir?

Gelir Vergisi Kanunu'na göre bazı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar "değer artış kazancı" dır. Gelir Vergisi Kanunu'nun 80 ve izleyen maddeleri bu konudaki esasları belirlemiştir.

Buna göre; gayrimenkullerin, hisse senetlerinin, Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarının, EuroBondların alış-satışından sağlanan kazançlar prensip olarak bu kapsamdadır. Bu mal ve hakların alış satışından elde edilen gelirler yıllık esasta Gelir Vergisi beyannamesi ile vergilendirilir.

Gayrimenkullerin Alım Satımından Sağlanan Kazançların Vergilendirilmesi

Gayrimenkullerin (arsa, arazi, bina, ayni haklar) alım satımından sağlanan kazançlar değer artış kazancı olarak yıllık beyan esasında Gelir Vergisine tabidir.

Ancak, alındıktan itibaren 5 yıl geçtikten sonra satılan gayrimenkullerin satış kazancı vergiye tabi değildir.

Kazancın hesabında elde edilen reel kazanca ulaşmak için öncelikle "TEFE(Yİ=ÜFE)[4] endekslemesi" yapılır. Bu endekslemede, gayrimenkulun alındığı ay dâhil, satıldığı ay hariç olmak üzere aylık Yİ-ÜFE oranında maliyet artırılır. Ancak bu imkândan yararlanabilmek için alış tarihi ile satış tarihi arasındaki Yİ-ÜFE artış oranının %10'dan fazla olması gerekir.

Vergilemede bazı istisnalar da öngörülmüştür. 5 yıl içinde alınıp satılan gayrimenkulden sağlanan kazançların 2022 yılı için 25.000 TL'sı vergiden istisna bulunmaktadır. (2021 yılı için 19.000 TL.)

01.01.2006 Öncesi İhraçlı Devlet Tahvili Ve Hazine Bonosu İle Benzeri Menkul Kıymetlerin (Eurobondlar Dahil) Elden Çıkarılmasından Sağlanan Kazançların Vergilendirilmesi Esasları

01.01.2006 Öncesi İhraçlı menkul kıymetlerin satın alındıktan sonra vadesini beklemeden elden çıkarılması halinde, elde edilen gelir "Değer Artış Kazancı" olarak vergilendirilmektedir.

Bu kazançlar belli şartlar dâhilinde yıllık esasta vergiye tabidirler.

Mevzuata göre öncelikle elde edilen reel kazanca ulaşmak için "tefe(yi=üfe) endekslemesi" yapılır. Bu endekslemede, menkul kıymetin alındığı ay dahil satıldığı ay hariç olmak üzere aylık Yİ-ÜFE oranında maliyeti artırılır. (=Satışın yapıldığı aydan bir önceki ayın endeksi/alındığı ay endeksi). Endeksleme işleminden sonra arta kalan bir tutar kaldıysa bu tutar yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilir. (Bakınız tablolar!)

     Örnek:

     Alış bedeli (Haziran 2020)   :  660.651 TL

     Satış bedeli (Şubat 2021)   :  772.483 TL

     Kazanç                             :  111.832 TL

     Yİ-ÜFE endekslemesi         :(-)42.851 TL

     Kalan (Vergi Matrahı)         :   68.981 TL

Bu durumda 68.981 TL üzerinden 2022 yılı gelir vergisi tarifesine göre vergi ödenir.

1.1.2006'dan önce satın alınmış olan menkul kıymetlerin alış-satış kazancının hesabında gerek hazine bonosu gerekse, hisse satış zararları elde edilen kazançtan mahsup edilir. Başka deyişle, değer artış kazancı olarak gelir vergisi kapsamına giren tüm menkul kıymet alış satış kar ve zararları birbirine mahsup edilir ve net değer artış kazancı gelir vergisi matrahı olarak beyan edilir. Yurt dışında ortaya çıkan menkul kıymet al-sat zararları varsa bu tutarlar da bu kapsamda mahsuba konu olur.

Tam mükelleflerdeki "enflasyon arındırılmasına" paralel olarak dar mükelleflerin Türkiye'de elde etmiş oldukları menkul kıymet alış satış kazançlarında ise "kur farkları" alış-satış kazancına dahil edilmez.

Eurobond Alım-Satım Kazançları:

Eurobond alım-satım kazançları için G.V.K. geçici 67. madde uygulanmaz. Bu durumda alış-satış kazancı, yıllık Gelir Vergisi beyanına konu olur.

Bu kıymetlerin satış kazancı şu şekilde hesaplanır: Alış maliyeti ve satış bedeli TL ye çevrilir, alış ve satış tarihleri arasında Yİ-ÜFE'ye (Yİ-ÜFE artış oranının alış ve satış tarihleri arasındaki sürede %10 ve üzeri olması halinde) göre endeksleme yapılır ve varsa istisnalar uygulanır, kalan tutar üzerinden de yıllık gelir vergisi beyanı ile gelir vergisi tarifesine göre vergi ödenir. Endekslemede menkul kıymetin alındığı ay dâhil, satıldığı ay hariç tutulur.

Alış satış kazancı hesabınında, prensip olarak satış bedeli ile ilk iktisaptaki temiz fiyat arasındaki fark esas alınır. Başka bir anlatımla, kuponlu bir tahvilin satın alınmasında, işlemiş faizin bulunması halinde; işlemiş faiz tutarı kupon alış bedeli olarak, temiz işlem fiyatı (Temiz Fiyat=Sözleşme fiyatı-İşlemiş faiz) ise tahvilin alış bedeli olarak kabul edilir. Tabii ilk kupon tahsilatından önce satış yapılır ise alış maliyeti “kirli fiyat” olur. Başka deyişle alıştan itibaren hiç faiz kupon tahsilatı yapılmamışsa; kazanç tutarı “satış bedeli ile kirli alış fiyatı” arasındaki fark olur.

Aynı yıl içinde yurt dışı menkul kıymet veya eurobond satış zararı da var ise zarar tutarları ile kazanç tutarları birbirine mahsup edilir ve net kar üzerinden vergi ödenir.

1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edilenler için herhangi bir istisna uygulaması yoktur. Elde edilen kazanç tutarı ne kadar olursa olsun yıllık gelir vergisi beyannamesi verme zorunluluğu vardır.

01.01.2006 (26.07.2001-31.12.2005 arasında ihraç edilenler) tarihinden önce ihraç edilenler için ise, 2022 yılı gelirleri için 58.000 TL vergi istisnası hakkı vardır. Vergi istisnası hakkının dayanağı, G.V.K. 5281 sayılı Kanun'la değişmeden önceki Mükerrer 80/üç maddesidir. Kazanç bu tutarı aşar ise yıllık gelir vergisi beyannamesi verme zorunluluğu vardır. (2021 yılı için 43.000 TL)

Aynı yıl içinde yurt dışı menkul kıymet veya eurobond satış zararı da var ise zarar tutarları ile kazanç tutarları birbirine mahsup edilir ve net kar üzerinden vergi ödenir.

Yurt Dışı Menkul Kıymet Zararlarının Mahsubu:

G.V.K. açısından faiz geliri menkul sermaye iradıdır. Satış kazancı ise değer artış kazancıdır. Bu sebeple gelir grupları bazında yurtdışı hisse satış zararı Eurobond satış kazancından düşülebilir. Ama yurt dışı menkul kıymet (hisse senedi, bono vb gibi) satış zararları Eurobond faiz gelirinden düşülemez. Satış kar ve zararları kendi içinde düşülerek netleştirilir. Yıllık beyannemede beyana tabi gelirler toplanmak zorunda olsa dahi yurt dışı hisse satış zararı diğer gelirlerden (Örn: Eurobond faizi) GVK md 88’deki sınırlama nedeniyle düşülemez. Beyan olunan satış zararı müteakip yıllardaki (en fazla 5 yıl) ayni mahiyetteki satış karlarından indirilebilir. İtfada oluşan gelir “faiz” geliri (MSİ) olduğundan bundan satış zararının mahsubu mümkün değildir.

Hisse Senedi Satış Kazançlarının Vergilendirilmesi Esasları:

01.01.2006'dan sonra iktisap edilmiş hisse senetlerinde Borsa İstanbul'da  (BİST) işlem görenler bir yıl içinde elden çıkarılmaları halinde G.V.K. madde geçici 67'ye göre 10% stopaja tabidir, ancak Kararname ile vergi stopajı %0 olarak belirlenmiştir. Başka deyişle; BİST'de işlem gören hisse senedi alım satım kazançlarında; kazanç tutarı ne olursa olsun, vergi ödenmesi söz konusu değildir. (1 yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri ise her hal ve takdirde vergi stopajı kapsamı dışındadır.)

BİST'de işlem gören Menkul Kıymet Yatırım Ortaklığı hisse senetlerinden elde edilen alım-satım kazançları ise %10 vergi kesintisine tabidir. Ancak 1 yıldan fazla süreyle elde tutulan Menkul Kıymet Yatırım Ortaklığı hisse senetleri ise stopaja tabi değildir.

Değer artış kazancı olarak değerlendirilen bu kazançlarda vergi stopajı, 2025 yılı sonuna kadar nihai vergidir, ayrıca yıllık beyan sözkonusu değildir.

BİST'de işlem görmeyen hisse senetlerin de ise durum şudur: Alındıktan itibaren 2 yıl içinde elden çıkarılması halinde gerçek kişilerce elde edilen kazançlar "Değer Artış Kazancı" olarak yıllık gelir vergisi beyanına tabidir. İki yıl geçtikten sonra yapılan satışlardan elde edilen kazançlar ise istisna kapsamında olup herhangi bir vergiye tabi değildir.

Eğer hisse senetleri veraset veya ivazsız intikal (hibe, bağış) yoluyla elde edilmişler ise hisse senetlerinin satışında kazanılan gelirler her hal ve takdirde Gelir Vergisine tabi değildir.

Öte yandan yurt dışı hisse senetlerinden elde edilen kazançlar ise yıllık beyan esasında Gelir Vergisi’ne tabidir. Söz konusu yurt dışı menkul kıymetlerin satış kazancı hesaplamasında; Alış maliyeti ve satış bedeli o tarihler itibariyle TL ye çevrilir, alış ve satış tarihleri arasında Yİ-ÜFE’ye göre endeksleme yapılır ve kalan tutar üzerinden de yıllık gelir vergisi beyanı ile gelir vergisi tarifesine göre vergi ödenir. Endekslemede menkul kıymetin alındığı ay dahil, satıldığı ay hariç tutulur. Endeksleme yapılabilmesi için Yİ-ÜFE artış oranının %10’dan fazla olması gerekir Yurt dışı menkul kıymet kar ve zararları birbirinden mahsup edilebiir. Örneğin yurtdışı hisse satış zararı yurt dışı Eurobond satış kazancından düşülebilir. Satış kar ve zararları kendi içinde düşülerek netleştirilir. Bu konuda kitabın yurt dışında kazanılan gelirler kısmında daha detaylı açıklamalar yapılmıştır.


Tam Mükellef Gerçek Kişilerce Yurt Dışında Elde Edilen Gelirlerin Vergi Durumu

Gelir Vergisi mevzuatımıza göre; Türkiye'de yaşayan kişiler tam mükellef statüsündedir. Buna göre prensip olarak gerek Türkiye'de elde edilen gelirler, gerekse yurt dışında elde edilen gelirler yıllık gelir vergisi beyanına tabidir. Yurt içi-yurt dışı gelir toplamı yıllık beyanname ile gelecek yılın Mart ayında Türkiye'de kişinin ikametgâhının bulunduğu Vergi Dairesine beyan edilir ve vergi tarifesine göre %15'ten başlanarak %40 oranına kadar vergi ödenir.

Görüldüğü üzere yurt dışında elde edilen bu gelirlerin Türkiye'de "yıllık beyan" esasında beyan edilmesi ve ilgili yıllardaki tarife üzerinden vergisinin ödenmesi gerekmektedir. Zaman zaman yurt dışı Maliye/ Vergi otoriteleri Türk vatandaşlarının ve şirketlerinin yurt dışındaki gelirleriyle ilgili olarak T.C. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'na bilgi vermekte ve bu da cezalı vergi ödeme riski yaratmaktadır. Bu konuda örneğin Amerikan Vergi İdaresi IRS, periyodik olarak TC Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi'ne Türk vatandaşlarının Amerika'da elde ettikleri gelirlere ilişkin detaylı rapor vermektedir. Son yıllarda ülkeler arasındaki Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşmalarına göre karşılıklı işbirliği ve bilgi paylaşımı da yapılmaya başlamıştır.

Bu çerçevede ülkeler, vergi kayıplarını önlemek amacıyla uluslar arası bir işbirliğine imza atmışlardır. Uluslar arası anlaşmalar aşağıda belirtilmektedir.

•      Yabancı Hesaplar Vergi Uyum Yasası (Foreign Accounts Tax Compliance Act (FATCA) 18 Mart 2010 tarihinde ABD (Amerika Birleşik Devletleri) Hazine Bakanlığı ve ABD Milli Gelirler Dairesi (Internal Revenue Service (IRS)) tarafından yayımlanmıştır. 

•      "Common Reporting Standard"(CRS): Ülkeler vergi kayıplarını önlemek amacıyla uluslararası bir işbirliğine imza atmışlardır. Bu anlaşma, OECD tarafından 13 Şubat 2014'te "Common Reporting Standard"( CRS ) adı altında kamuoyu ile paylaşılmıştır. Mevcut dönemde CRS'i uygulamayı taahhüt eden 100'ü aşkın sayıda ülke bulunmakta olup, Türkiye de bu ülkelerden biridir.

Buna göre; OECD Ortak Raporlama Standartları (CRS) ve ABD Yabancı Hesaplar Vergi Uyum Kanunu (FATCA) çerçevesinde imzalanan milletler arası bilgi değişimi anlaşmaları gereği, Finansal kuruluşların hesap sahiplerinin vergi mukimliklerine ilişkin belirli bilgileri toplama ve Gelir İdaresi Başkanlığı'na (GİB) raporlama sorumlulukları bulunmaktadır.

CRS'i uygulamayı taahhüt eden ülkelerden pek çoğu 1 Ocak 2016'da uygulamaya başlamıştır. Türkiye ise uygulamaya 2018 Haziran ayında başlamıştır.

CRS uygulmasına dair Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın paylaştığı döküman GİB'in internet sitesinde de yer almaktadır. Söz konusu rehberde, yurtdışı mukimi olan veya ilişkisi bulunan müşterilerin finansal bilgilerinin 2019 yılı itibariyle yurtdışı ülkeler ile paylaşılmaya başlandığı açıklanmaktadır. Bununla beraber, hükümet iradelerine göre paylaşım yapılan ülkeler listesinde güncellemeler olabileceği unutulmamalı ve gelişmeler takip edilmelidir.

Yurt Dışında Elde Edilen Hangi Gelirler için Türkiye'de Gelir Vergisi Ödenmesi Gerekir:

Yurt dışında elde edilen gelirler Türkiye'de yıllık esasta gelir vergisine tabidir (Yabancı banka yabancı bono faiz gelirlerinde 2022 yılı için 3.800 TL'yı aşmak şartıyla.)

Türkiye'de vergilendirme sırasında yurt dışında ödenen vergiler var ise bu tutarlar hesaplanan vergiden mahsup edilir. Türkiye de mahsup yapılırken kişinin toplam ödeyecegi vergiden değil, Türkiye'de beyan edilen yurt dışı gelirin hesaplanan vergisinden (ödenecek  menkul sermaye iradi kisminın vergisinden) mahsup edilir. Ülkeler arası vergi oranı farklılığından kaynaklanan yurt dışında ödenmiş fazla kısım var ise iade yapılmaz.

Yurt dışında elde edilen gelirler Türkiye'ye getirilsin veya getirilmesin, eğer yurt dışı kazanç kişinin o ülkedeki banka hesabına geçmişse Türkiye'de yıllık gelir vergisi beyanına tabi olacaktır. Örneğin, ABD Hazine Bonosu faizi kupon tahsilatı kişinin yabancı ülkedeki banka hesabına geçmiş ise bu para TR'ye transfer edilmese dahi gelir vergisine konu olacaktır. Ancak, kişinin iradesi dışındaki sebeplerden Türkiye'deki hesaplara intikal yapılamıyor ise gelirin elde edilmesi kişinin bunlara tasarruf edebildiği yıl itibariye gerçekleşir.

Hangi yurt dışı gelirler Türkiye'de yıllık beyan kapsamındadır?

-Yabancı Bankalardaki mevduat faizi,

-Yabancı Bankalardaki repo faizi,

-Yabancı ülkelerin çıkardığı bonoların faizi, satış kazançları,

-Yabancı ülke şirketlerinin çıkardığı bonoların faizi, satış kazançları,

-Yabancı ülkelerdeki şirketlerin hisse senetlerinden elde edilen temettü gelirleri,

-Türkiye Hazinesi'nin çıkardığı Eurobond faiz gelirleri, satış kazançları,

-Türk özel sektör şirketlerin yurt dışında ihraç ettiği tahvillerin faiz gelirleri, satış kazançları,

-Vergi cenneti olan ülkelerde kurulu şirket, trust veya fonlardan temettü dağıtılmamış olsa dahi sağlanan kazançlar (Kontrol edilen yabancı kurum=CFC uygulaması),

-Yabancı ülke yatırım fonları/yatırım ortaklıkları gelirleri,

-Yabancı ülkelerdeki vadeli işlemler ile türev ürünlerden elde edilen gelirler (Yurt dışındaki finansal kuruluşlarda yapılan Vadeli İşlem Sözleşmeleri, Yurtdışı Fark Kontratları ve benzeri diğer vadeli işlem/türev ürün kazançları),

-Yabancı ülkelerdeki yapılandırılmış ürünlerden elde edilen gelirler,

-Yabancı ülkelerdeki bonoların alım-satım kazançları,

-Yabancı ülkelerdeki şirketlerin hisse senetlerinin alım-satım kazançları,

-Yabancı ülkelerdeki gayrimenkullerden elde edilen kira gelirleri,

Yurt Dışı Menkul Kıymet Alım-Satım Kazançlarının Hesaplanması:

Yurt dışında alınıp satılan menkul kıymetlerin (yurt dışı şirketlere ait bonolar, hisse senetleri, yabancı devletlerin çıkardığı bonolar gibi menkul kıymetler ile Türk özel sektör firmalarınca yurt dışında ihraç edilen bonolar) satış kazancı şu şekilde hesaplanır:

Alış maliyeti ve satış bedeli o tarihler itibariyle TL ye çevrilir, alış ve satış tarihleri arasında Yİ-ÜFE'ye göre endeksleme yapılır ve kalan tutar üzerinden de yıllık gelir vergisi beyanı ile gelir vergisi tarifesine göre vergi ödenir. Endekslemede menkul kıymetin alındığı ay dahil, satıldığı ay hariç tutulur. Endeksleme yapılabilmesi için Yİ-ÜFE artış oranının %10'dan fazla olması gerekir.

Mevzuatımıza göre "aynı yıl içinde birden fazla menkul kıymet alınıp satılması halinde, bunların kazancı birlikte" hesaplanır. Alım-satımın birinden doğan zarar, diğerinin karına mahsup edilir. Gelir Vergisi Kanunu geçici 56. madde ve eski 82. maddede yer alan bu prensip 21.01.2003 tarihli Maliye Bakanlığı açıklaması çerçevesinde uygulanmaya devam etmektedir.

Yurt Dışı Menkul Kıymet Zararlarının Mahsubu:

G.V.K. açısından faiz geliri menkul sermaye iradıdır. Satış kazancı ise değer artış kazancıdır. Bu sebeple gelir grupları bazında yurtdışı hisse satış zararı Eurobond satış kazancından düşülebilir. Ama yurt dışı menkul kıymet (hisse senedi, bono vb gibi) satış zararları Eurobond faiz gelirinden düşülemez. Satış kar ve zararları kendi içinde düşülerek netleştirilir. Yıllık beyannemede beyana tabi gelirler toplanmak zorunda olsa dahi yurt dışı hisse satış zararı diğer gelirlerden (Örn: Eurobond faizi) GVK md 88'deki sınırlama nedeniyle düşülemez. Beyan olunan satış zararı müteakip yıllardaki (en fazla 5 yıl) ayni mahiyetteki satış karlarından indirilebilir. İtfada oluşan gelir "faiz" geliri (MSİ) olduğundan bundan satış zararının mahsubu mümkün değildir.

Dolayısıyla, yurt dışındaki menkul kıymet alım-satım kazancı ve zararlarının birbirinden mahsubu başka deyişle netleştirme mümkündür. Bu durumda gelir vergisi beyannamesinde elde edilen kazancın net tutarı beyan edilir. Ancak yurt dışı menkul kıymet satış zararının yurt dışı faiz geliri veya kar payı gelirinden mahsubu mümkün değildir (iki farklı gelir türü söz konusu olduğundan).

Eurobond Faizleri Ve Eurobond Alım-Satım Kazançları:

Eurobond faizleri ve alım-satım kazançları G.V.K.'nun Geç 67 maddesi kapsamında olmadığı için yıllık esasta gelir vergisine tabidir.

Eurobond Faiz gelirleri:

Eurobond faiz gelirleri Gelir Vergisi Kanunu açısından "menkul sermaye iradı" geliridir.

Eurobond faiz gelirleri için G.V.K. geçici 67. maddedeki stopaj usulü uygulanmadığından (işlemi yapan banka veya aracı kurumca vergi stopajı uygulamasının dışında olduğundan), bu gelirler yıllık esasta gelir vergisi beyanına konu olur. Başka gelirler (örneğin temettü, kira vb gibi) nedeniyle beyan yapıldığında da bu beyana eklenirler.

Bu kıymetlerin faiz gelirleri, kupon tahsilatlarında ve itfada meydana gelir. Tahsilat sırasındaki tutar TCMB döviz alış kurundan TL'ye çevrilir. Örneğin 2022 yılında sadece eurobond faiz geliri elde edilmişse ve bu tutar yıllık gelir vergisi beyan haddi olan 70.000 TL'yı aşıyorsa gelirin tamamı beyan edilir. Veya eurobond faizi 20.000 TL olmakla beraber ayrıca 55.000 TL işyeri kirası da var ise ve toplamda beyan sınırı geçildiğinden toplam 75.000 TL için yıllık beyanname ile gelir vergisi ödenir[1].

İtfa'daki anapara kur farkı vergiye tabi değildir. (G.V.K. Madde: 75/5)

Ortak hesaplardan elde edilen faiz gelirlerinde her bir kişi için 70.000 TL'nın geçilip geçilmediğine ayrı ayrı bakılır.

Eurobond faizi teorik olarak stopaja tabidir ancak stopaj oranı 0'dır. Bu nedenle 3.800 TL'lık yurt dışı faiz/repo haddinin Eurobond gelirleri ile ilgisi yoktur, bu tutar; yurt dışında ihraç edilmiş menkul kıymetler ile oradaki bankalardan elde edilen faiz gelirleri içindir. (G.V.K. madde 86/1-c, 86/1-d)

Eurobond Satış Kazançları:

Eurobond satış kazançları gelirleri Gelir Vergisi Kanunu açısından "değer artış kazancı" geliridir.

Eurobond alım-sat kazançları için G.V.K. geçici 67. madde uygulanmaz. Bu durumda alış-satış kazancı yıllık beyana konu olur. 1.1.2006 tarihinden önce ihraç edilen eurobondlar için 2022 yılı için 58.000 TL istisna hakkı bulunmaktadır. Yasal dayanak, G.V.K.'nun 5281 sayılı Kanun'la değişmeden önceki Mükerrer madde 80/üç hükmüdür. (2021 yılı için 43.000 TL)

Bu kıymetlerin satış kazancı şu şekilde hesaplanır: Alış maliyeti ve satış bedeli TL ye çevrilir, alış ve satış tarihleri arasında Yİ-ÜFE'ye göre endeksleme yapılarak ilk iktisap maliyeti arttırılır ve bu maliyet tutarı satış bedelinden düşülerek kalan tutar üzerinden de yıllık gelir vergisi beyanı ile gelir vergisi tarifesine göre vergi ödenir.

Alış satış kazancı hesabında, satış bedeli ile ilk iktisaptaki temiz fiyat arasındaki fark esas alınır. Başka bir anlatımla, kuponlu bir tahvilin satın alınmasında, işlemiş faizin bulunması halinde; işlemiş faiz tutarı kupon alış bedeli olarak ilk kupon faiz gelirinin hesabında dikkate alınır, temiz işlem fiyatı (Temiz Fiyat=Sözleşme fiyatı-İşlemiş faiz) ise tahvilin alış bedeli olarak kabul edilir.

Aynı yıl içinde yurt dışı menkul kıymet veya eurobond satış zararı da var ise zarar tutarları ile kazanç tutarları birbirine mahsup edilir ve net gelir üzerinden vergi ödenir.

Eurobondlarda vergi istisnası:

26.7.2001-31.12.2005 tarihleri arasında ihraç edilen eurobondlar için eski yıllarda istisna uygulama imkânı bulunuyordu. Ancak Kanun maddesine göre; bu istisna 31.12.2007 tarihinden itibaren kalkmıştır. 2008 yılından itibaren elde edilen bu gelirlere herhangi bir istisna uygulanmamaktadır.

Böylece elde edilen gelirin tamamı üzerinden vergi ödenecektir. Faiz gelirleri için, 2022 yılı yıllık beyan haddinden(=70.000 TL) daha az gelir elde edilmişse yıllık beyan yapılmaz ve herhangi bir vergi ödenmez.

Türkiye'de Kurulmuş Ancak Yurt Dışı Enstrümanlara Yatırım Yapan Yatırım Fonlarında Vergi Avantajı:

Yukarıda belirtildiği üzere; bireysel yatırımcıların yurtdışı piyasalarından yukarıda belirtilen yatırımları doğrudan kendileri yapmaları sebebiyle elde edilecek gelirler (yurt dışı yatırım fonu geliri, bono faiz geliri, menkul kıymet satış kazancı, mevduat faizi ve yukarıda sayılan diğer gelirler) üzerinden ertesi yıl yapılacak yıllık gelir vergisi beyannamesi ile %40'a kadar gelir vergisi ödemek durumu söz konusudur.

Eğer bu yatırımcılar aynı ürünlere yatırım yapan Türkiye'de Kurulmuş olan Yatırım Fonlarına yatırım yaparlar ise bu durumda; vergi yükü %10 oranında kalacaktır. Görüldüğü üzere yatırım fonunda %40-%10=%30 vergi avantajı vardır. (Örneğin; Portföyünde T.C. Eurobond'ları ile Türk Şirketlerinin yurt dışında ihraç ettikleri bonolar bulunan yatırım fonları ile yabancı Devler/Şirket bonoları-hisse senetleri bulunan Yatırım Fonları )

Eski Yıllar İtibariyle Vergi Tarhiyat Riskleri:

Mevzuatımızdaki 5 yıllık zamanaşımı kuralına göre 2017-2020 yılları için vergi beyan yükümlülüğü vardır. 2016 ile daha önceki yıllar için zamanaşımı dolduğundan herhangi bir vergi salınamaz, ceza uygulanamaz.

2017-2020 yılları gelir vergisi oranları gelirin tutarına göre %15-%40 arasındadır.

Örneğin 2017 yılında yurt dışında 1.000.000 TL tutarında bir gelir elde edilmiş ve bu bilgi Türk Maliye İdaresi'nin bilgisi dâhiline girmiş ise kişi hakkında;

-Gelir Vergisi:             390.000 TL

-Vergi Ziyaı Cezası:      390.000 TL (Eğer tekerrür varsa ceza 1,5 kat olarak uygulanır.)

-Toplam:                    780.000 TL

vergi ve ceza uygulanması söz konusu olabilecektir. Ayrıca bu tutara ilaveten normal vade tarihi itibariyle vergi aslı üzerinden her ay için Maliye Bakanlığı'nca belirlenen "gecikme faizi" ödenir.

Eğer eski yıllarda bu şekilde beyan dışı kalmış gelir unsuru var ise Vergi Usul Kanunu'nun 371. Maddesi kapsamında Vergi Dairesine kendiliğinden başvuru yapmak suretiyle vergi tarhiyatı ve cezadan kurtulmak mümkündür. Bu durumda beyan olunan vergi aslı ile gecikme zammı ödenir, ceza söz konusu olmaz.



[1] 53.000 TL'lık sınıra beyana tabi diğer gelir unsurları da var ise sınıra toplam gelir üzerinden bakılır. <Örneğin kira, temettü gibi>


Veraset ve İntikal Vergisi Uygulaması

Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'na göre, Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye'de bulunan malların veraset suretiyle veya ivazsız bir tarzda hibe ve bağış yoluyla başka şahıslara transferi "veraset ve intikal vergisine" tabidir. T.C. tabiiyetindeki şahısların yurt dışındaki malları da vergi konusuna girmektedir. Öte yandan, bu vergi, Türk tabiiyetinde bulunan şahısların ecnebi memleketlerde aynı yollardan iktisap edecekleri mallara da şamildir. Ama Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetindeki bir şahsın Türkiye hudutları dışında bulunan malını veraset tarikiyle veya sair suretle ivazsız bir tarzda iktisap eden ve Türkiye'de ikametgâhı olmayan ecnebi şahıs bu vergi ile mükellef tutulmaz.

Görüldüğü gibi, ecnebi şahıslara ait olsalar da Türkiye'de bulunan malların (mülkiyete konu olabilen menkul ve gayrimenkul şeylerle mameleke girebilen sair bütün haklar ve alacaklar)veraset suretiyle intikalinde veraset ve intikal vergisi var. Dolayısıyla Türkiye'de saklanan menkul kıymetler, mevduat hesapları gibi servet unsurları yabancı kişiye ait bile olsa o kişinin vefatı halinde mirasçılar veraset ve intikal vergisi ödemek durumundadır.

Verginin mükellefi, bu şekilde ivazsız olarak mal iktisap eden şahıslardır.

Veraset yoluyla veya ivazsız surette meydana gelen intikallerde 2022 yılı için geçerli vergi oranları aşağıdaki gibidir:

 

Matrah

Veraset Yoluyla

İntikallerde

(%)

İvazsız

İntikallerde

(%)

İlk   500.000,- TL için1
10
Sonra gelen   1.200.000,- TL için315
Sonra gelen   2.500.000,- TL için520
Sonra gelen   4.900.000,- TL için725
Matrahın  9.100.000,- TL yi aşan bölümü için1030

 

01.01.2022 tarihinden itibaren uygulanacak olan yeni Veraset ve İntikal Vergisi istisna tutarları aşağıdaki gibidir.

  • Evlatlıklar dahil, füruğ ve eşten her birine isabet eden miras hisselerinde          455.635,- TL
  • Füruğ bulunmaması halinde eşe isabet eden miras hissesinde               911.830,- TL
  • İvazsız suretli meydana gelen intikallerde                                                          10.491,- TL
  • Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerde  10.491,- TL


Bir şahsa ana, baba, eş ve çocuklarından hibe/bağış suretiyle ivazsız mal intikali halinde vergi oranı %50 olarak (yarısı) olarak hesaplanır. Verginin mükellefi, bağış yapan değil bağışlanan kişidir.  (2022 yılı için vergi hesabında matrahtan 10.491,- TL istisna indirimi vardır). 

Örneğin bir kişinin diğer bir kişiye, baba veya annenin küçük çocuğuna hibe yoluyla veya herhangi bir tarzda karşılıksız olarak belli bir tutarda para transfer etmesi halinde vergi doğar. Burada otomatik bir vergi tarhiyati veya vergi ödemesi söz konusu değildir. Bunun için 1 ay içinde (veraseten intikalde 4 ay) vergi beyannamesi verilir. Eğer vergi beyanı yapılmaz ise Veraset Ve Intikal Vergisi doğması için Maliye Bakanlığı tarafından yapılmıs bir vergi incelemesi, tutanak alınması soru/cevap ve benzeri şekilde araştırma yapılmasi gerekir. Bu surecin sonunda da vergi inceleme raporu duzenlenerek kişi 15 gün içinde vergi beyanına davet edilir. Yapılan tebligata itiraz hakkı vardır.

Veraset ve İntikal Vergisi Kanunun'da; örf ve âdete göre verilmesi mutad olan hediye, çeyiz, drahoma ve benzeri konular için istisna öngörüldüğünden bu çerçevede yapılan transfer ve ödemelerde vergi doğmamaktadır. Bu çerçevede eşler veya anne-baba ve çocuklar arasındaki normal geçim ve alışveriş giderleri, tahsil giderleri ve benzeri harcamalar bu verginin konusuna girmez. Çünkü bu harcamalar karşılıksız nitelikteki olmayıp Türk adet ve geleneklerine göre aile ortamında mutad olarak yapılması gereken normal harcamalardır.

Veraset ve intikal vergisi, 4 ay içinde (bağışta 1 ay) yapılan beyan üzerine tahakkuk eder ve 3 yılda 6 eşit taksitte ödenir.

Bu vergide zamanaşımı kuralı uygulanmaz. 5 yıl veya daha fazla bir süre geçtikten sonra da Maliye Bakanlığı'nca bir tespit yapıldığında vergi tahakkuk ettirilir. Ancak vergi, intikalin yapıldığı tarih itibariyle ve o tarihteki tutar üzerinden hesaplanır. Ayrıca ceza ve gecikme faizi söz konusu olmaz. Bunun gibi mirasçılarca da unutulmuş ve başka bir sebeple beyan edilmemiş sonradan ortaya çıkan bir varlık için ek vergi beyannamesi verilebilir ve yine ceza/faiz ödemeksizin vergi ödemesi yapılabilir



Yurt Dışında Yerleşik Olanlarda Vergileme Esasları

Türkiye'de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler dar mükellef sayılırlar. Bu kişiler sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden esasen vergi stopajı yoluyla vergilendirilirler.

Türkiye'de çalışan yabancı kişiler de (expat'lar) kitabımızn III. Bölüm'ünde belirtilen "dar mükellef" statüsünün şartlarını taşıdıkları sürece bu bölüm kapsamındaki açıklamalara tabidirler.

Dar mükellef kişiler vergi avantajlarından yararlanmak istediklerinde; dar mükellef olduklarını, yaşamakta oldukları ülkelerin resmi makamlarından getirecekleri "mukimlik belgesi" ile ispat etmek durumundadırlar. Yurt dışında çalışan Türk vatandaşları da "dar mükellef" olarak kabul edilmektedir (Örneğin; Almanya veya Hollanda'da yaşayan Türk Vatandaşları bu kapsamdadır.).

Yurt dışında yerleşik gerçek kişi ve kurumların hisse senedi, hisse senetlerine dayalı vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden, hisse senedi yoğun fonların katılma belgelerinden, BİST'de işlem gören varantların alış-satışından elde ettikleri gelirler için stopaj oranı da "Sıfır" olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla dar mükellef gerçek kişi ve kurumların elde ettikleri bu gelirler için gelir vergisi hesaplanması söz konusu olmayacaktır.

Ancak yukarıda sayılanlar dışındaki gelirler açısından dar mükellefin gerçek kişi veya kurumsal yatırımcı olmasına göre farklı vergi rejimi uygulanacaktır. (örneğin hazine bonosu al-sat kazancı). Dar mükellef gerçek kişilerin elde ettikleri "sermaye piyasası aracı gelirleri" için %10 vergi stopajı yapılacaktır. Mevduat ve repo gelirlerinde ise %15 vergi kesintisi vardır.

Yabancılar açısından Türkiye piyasalarında işlem görmeyen Eurobond veya Türk özel sektörünce yurt dışında ihraç edilmiş bonoların (Örn: Akbank Bonosu, T.C. Hazine Bonosu) alış-satış kazançları için "münferit veya özel beyanname" ile Türkiye'de herhangi bir vergileme yapılması söz konusu değildir. (5527 s. Kanun ve 258 nolu genel tebliğ).

Öte yandan, dar mükellef kişi veya kurumlar, BİST'de işlem görmeyen Türkiye'deki bir şirkete ait hisse senetlerinin 2 yıl içindeki alım-satış kazançları için "münferit beyanname" ile vergilendirilirler. Burada kazancı sağlayan veya satışı gerçekleştiren kurumların sorumluluğu vardır.

Dar Mükellef Gerçek Kişilerdeki Stopaja Tabi Sermaye Piyasası Araçları Gelirleri aşağıdaki gibidir:

    Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faiz gelirleri: %10

    Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu alım-satım kazançları: %10

    Özel sektör tarafından ihraç edilen tahvil ve bonoların faiz gelirleri: %10

    Özel sektör tarafından ihraç edilen tahvil ve bonoların alım-satım kazançları: %10

     Yatırım Fonu Katılma Belgelerinin alım-satım kazançları (Portföyünün en az %51'i BİST'de işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonları katılma belgelerinden 1 yıldan fazla   süreyle elde tutulanların alım-satım kazançları hariç): %10

     Borsa Yatırım Fonları Katılma Belgelerinin alım-satım kazançları: %10

     VİOP işlemlerinden elde edilen kazançlar (Hisse senedi ve hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan VİOB sözleşmeleri hariç) : %10

     VİOP dışındaki Vadeli İşlem ve Opsiyon Sözleşmelerinden sağlanan kazançlar: %10,

     1 yıldan fazla elde tutulanlar hariç olmak üzere Yatırım Ortaklıkları Hisse Senetlerinin alım-satım kazançları: %10

     Ödünç Kıymetlerden sağlanan kazançlar: %10.

     Mevduat ve Repo faizi: %15. (Mevduatın vadesine göre farklı stopaj oranları için kitapçığın V-7 bölümüne veya ekli tablolara bakınız.)

Vergi Stopajına Tabi Olmayacak Dar Mükellef (Yabancı) Kurumsal Yatırımcılar ise aşağıdaki gibidir:

      . Anonim Şirket Benzeri Yabancı Kurumlar:  %0

     . Limited Şirket Benzeri Yabancı Kurumlar:  %0

     .Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirket Benzeri Yabancı Kurum :%0

     . SPK  Düzenleme ve Denetimine Tabi Fonlara Benzer Yabancı Fonlar :%0

     . Ülke Fonları: %0

     . Sermaye Piyasası araçlarına yatırım yapan fonlar, yatırım kuruluşları vs: %0

Mukimlik Belgesi Bulunan Dar Mükellef Gerçek Kişilerin Sermaye Piyasası Aracı Gelirleri İlgili Stopaj Uygulaması:

Mukimlik Belgeleri ibraz edilerek "özel kodlu vergi numarası" alınan dar mükellef gerçek kişilerin sermaye piyasası araçları gelirlerine (örneğin; Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faizi, yatırım fonu geliri) uygulanmakta olan %0 stopaj oranı 01.10.2010 tarihinden itibaren %10'a yükseltilmiştir. Bu anlamda, dar mükellef gerçek kişilerle tam mükellef gerçek kişilerin vergilendirilmesi arasında farklılık giderilmiştir. Dolayısıyla, dar mükellef gerçek kişinin yerleşik olduğu ülke ile Türkiye arasında imzalanmış bulunan Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşmalarında (ÇVÖA) daha düşük bir stopaj oranı öngörülmedikçe, mukimlik belgesi olsun veya olmasın tüm dar mükellef gerçek kişilerin yukarıda belirtilen sermaye piyasası araçlarından elde ettikleri gelirlere %10 stopaj uygulanacaktır.

Bu durumda; dar mükellef gerçek kişilerin Mukimlik Belgeleri, sadece Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarında daha düşük bir vergi oranı varsa bu orandan faydalanmak için kullanılmaya devam edilecektir.

Mevduat ve Repo Faiz Ödemelerinde %15 Stopaj veya Mukimlik Belgesi ile Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşması (ÇVÖA) Uygulaması:

Dar mükellef kişi, tüzel kişi de olsa gerçek kişi de olsa mevduat ve repo faizi ödemelerindeki stopaj 15%'tir.

Ancak vergi anlaşmalarına (ÇVÖA) göre düşük oran uygulaması mümkündür. Örneğin; Almanya ve Kıbrıs ile Türkiye arasında imzalanan ÇVÖA'sında faiz ödemelerindeki vergi kesintisi maximum %10 olarak belirlenmiştir, böylece bu ülkelerde yaşayanların Türkiye'de elde ettikleri faiz gelirleri için 15% oranı 10%'a inmektedir (Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşmaları bulunan ülkeler ve anlaşma metinlerindeki vergi oranları için Bknz: www.gib.gov.tr "Uluslararası Mevzuat").

Dolayısıyla eğer Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşması'ndaki orandan faydalanmak isteniliyor ise müşterinin Bankamıza mukimlik belgesi ibraz etmesi gerekmektedir. 

Beyanneme Verme Ödeme Zamanları

Menkul sermaye iradı ve diğer kazanç irat (değer artış kazancı) açısından Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi izleyen yılın Mart ayının sonuna kadar verilir. Tahakkuk eden vergi Mart ve Temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenir.

2023 Yılı Vergi Oranları

1. Beyanname Verme Ve Ödeme Zamanları

Menkul sermaye iradı ve diğer kazanç irat (değer artış kazancı) açısından Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi izleyen yılın Mart ayının sonuna kadar verilir. Tahakkuk eden vergi Mart ve Temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenir.

2. Gelir Vergisi Oranları (2022 - 2023)

2.1. 2022 Yılı Ücret Dışı Gelirler (Kira, Eurobond Faizi v.b. gibi)


32.000 TL’ya kadar%15
70.000 TL nin 32.000 TL’sı için; 4.800 TL, fazlası%20
250.000 TL nin 70.000 TL’sı için; 12.400 TL, fazlası%27
880.000 TL nin 250.000 TL’sı için; 61.000 TL, fazlası%35
880.000 TL’den fazlasının 880.000 TL’sı için; 281.500 TL, fazlası%40

2.2. 2022 Yılı Ücret Gelirleri


70.000 TL nin 32.000 TL’sı için; 4.800 TL, fazlası%20
250.000 TL nin 70.000 TL’sı için; 12.400 TL, fazlası%27
880.000 TL nin 250.000 TL’sı için; 61.000 TL, fazlası%35
880.000 TL’den fazlasının 880.000 TL’sı için; 281.500 TL, fazlası%40

2.3. 2023 Yılı Ücret Dışı Gelirler (Kira, Eurobond Faizi v.b. gibi)


32.000 TL’ya kadar%15
70.000 TL’ya kadar%15
150.000 TL nin 70.000 TL’sı için; 10.500 TL, fazlası %20
370.000 TL nin 150.000 TL’sı için; 26.500 TL, fazlası %27
1.900.000 TL nin 370.000 TL’sı için; 85.900 TL, fazlası %35
1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’sı için; 621.400 TL, fazlası%40

2.4. 2023 Yılı Ücret Gelirleri


70.000 TL’ya kadar%15
150.000 TL nin 70.000 TL’sı için; 10.500 TL, fazlası %20
550.000 TL nin 150.000 TL’sı için; 26.500 TL, fazlası %27
1.900.000 TL nin 550.000 TL’sı için; 134.500 TL, fazlası%35
1.900.000 TL’den fazlasının 1.900.000 TL’sı için; 607.400 TL, fazlası%40

2.4. 2023 Yılı Ücret Gelirleri

Kanundaki Kurumlar Vergisi oranı %20’dir.
(Bankalar ve finans sektörü şirketlerinde %25)
Kar Dağıtım Stopajı: Anonim ve limited şirketlerce kar dağıtılması halinde; gerçek kişiler ve dar mükellefler için dağıtılan kar paylarından: %10
Kurumlar Vergisi mükellefi şirketlere dağıtılan kar payları (iştirak kazançları)


Menkul Kıymet Kazançlarının Vergilendirilmesi

Tam mükellef gerçek kişilerde menkul kıymet kazançlarının vergilendirme rehberi için tıklayınız.

Dar mükellef gerçek kişilerde menkul kıymet kazançlarının vergilendirme rehberi için tıklayınız.

Tam mükellef kurumlarda menkul kıymet kazançlarının vergilendirme rehberi için tıklayınız.

Dar mükellef kurumlarda menkul kıymet kazançlarının vergilendirme rehberi için tıklayınız.



Girişim Sermayesi Yatırım Fonu Yatırımcıları için Vergi Durumu (2022) (Gelir Vergisi Kanunu Geçici Madde 67)

Katılma Payı Satış veya Fona İade Kazancı

Kar payı Geliri

Vergi Teşviki

Gerçek KişilerTam Mükellef%10 stopaj. Iktisaptan itibaren 2 yıl elde tutulanlar için vergi stopajı %0’dır. Stopaj nihaidir, GV beyannamesi verilmez. %10 stopaj. Iktisaptan itibaren 2 yıl elde tutulanlar için vergi stopajı %0’dır. Stopaj nihaidir, GV beyannamesi verilmez. GSYF yatırım tutarı, vergi matrahının %10’nunu aşmayacak şekilde matrahtan indirilebilir.
Dar Mükellef%10 stopaj. Iktisaptan itibaren 2 yıl elde tutulanlar için vergi stopajı %0’dır. GV beyannamesi verilmez. %10 stopaj. Iktisaptan itibaren 2 yıl elde tutulanlar için vergi stopajı %0’dır. Stopaj nihaidir, GV beyannamesi (Münferit beyan) yoktur.
Tüzel KişilerTam Mükellef%0 stopaj. Şirket kazancına dahil edilir. Böylece Kurumlar Vergisine tabidir. %0 stopaj. İştirak kazancı kapsamındadır. Kurumlar Vergisinden istisnadır. GSYF yatırım tutarı, vergi matrahının %10’nunu ve özsermayesinin %20’sini aşmayacak şekilde vergi matrahından indirilebilir. İndirilen miktar fona katılım bittiğinde geri matraha eklenir. Vergi erteleme söz konusudur.
Dar Mükellef%0 stopaj. KV beyannamesi verilmez. (Özel beyan yoktur.) %0 stopaj KV beyannamesi verilmez. (Özel beyan yoktur.) Yoktur
BES Şirketleri ve Emeklilik Yatırım Fonları%0 stopaj. KV yoktur. %0 stopaj. ( KV yoktur.
Vakıf, Sandık, Dernek, Sendika, Üniversite vb%10 stopaj. Iktisaptan itibaren 2 yıl elde tutulanlar için vergi stopajı %0’dır. KV’ne tabi değildir, beyanname yoktur. %10 stopaj. Iktisaptan itibaren 2 yıl elde tutulanlar için vergi stopajı %0’dır. KV’ne tabi değildir, beyanname yoktur.
Yabancı Banka-Finans Kuruluşları%0 stopaj KV beyannamesi verilmez. (Özel beyan yoktur.) %0 stopaj KV beyannamesi verilmez. (Özel beyan yoktur.)


Gayrimenkul Yatırım Fonu (GYF) Yatırımcıları için Vergi Tablosu (2022) (Gelir Vergisi Kanunu Geçici Madde 67)

Katılma Payı Satış (Fona İade) Kazancı

Kar payı Geliri

Gerçek KişilerTam Mükellef%10 stopaj. Iktisaptan itibaren 2 yıl elde tutulanlar için vergi stopajı %0’dır. Stopaj nihaidir, GV beyannamesi verilmez. %10 stopaj. Iktisaptan itibaren 2 yıl elde tutulanlar için vergi stopajı %0’dır. Stopaj nihaidir, GV beyannamesi verilmez.( )
Dar Mükellef%10 stopaj. Iktisaptan itibaren 2 yıl elde tutulanlar için vergi stopajı %0’dır. Stopaj nihaidir, GV beyannamesi (Münferit beyan) yoktur. %10 stopaj. Iktisaptan itibaren 2 yıl elde tutulanlar için vergi stopajı %0’dır. GV beyannamesi verilmez. (Münferit beyan) yoktur.
Tüzel Kişiler (Anonim Şirket, Limited Şirketler, Yatırım Fonları v.b. gibi)Tam Mükellef%0 stopaj. Şirket kazancına dahil edilir. Böylece yıllık Kurumlar Vergisi’ne (%20) tabi olur. %0 stopaj. İştirak kazancı kapsamındadır. Kurumlar Vergisinden istisnadır.
Dar Mükellef%0 stopaj. TR’de yıllık Kurumlar Vergisi beyannamesi verilmez. (Özel beyan yoktur.) %0 stopaj. TR’de KV beyannamesi verilmez. (Özel beyan yoktur.)
Emeklilik Yatırım Fonları (BES)Herhangi bir vergiye tabi değildir: %0 stopaj. Kurumlar Vergisi yoktur. Herhangi bir vergiye tabi değildir: %0 stopaj. Kurumlar Vergisi yoktur.
Vakıf, Sandık, Dernek, Sendika, Üniversite v.b. Kurumlar Vergisi Mükellefi olmayan kurumlar%10 stopaj. Iktisaptan itibaren 2 yıl elde tutulanlar için vergi stopajı %0’dır. Kurumlar Vergisi’ne tabi değildir, K.V. beyannamesi verilmez. %10 stopaj. Iktisaptan itibaren 2 yıl elde tutulanlar için vergi stopajı %0’dır. Kurumlar Vergisi’ne tabi değildir, beyanname yoktur.
Yabancı Banka-Finans Kuruluşları%0 stopaj. KV beyannamesi verilmez. (Özel beyan yoktur.) %0 stopaj. KV beyannamesi verilmez. (Özel beyan yoktur.)




1e1 Bankacılık Hakkında

Wings Black Ayrıcalıklarını Keşfet